Gönderi

Kendimi paralıyorum, kalbimde camdan ruhsuz bir kuş taşıyorum. Bir gün biri çıkar da bu kuşa bir ruh katar, kanatlanmasına yardım eder diye çok bekledim ben. Hayatıma giren herkes, o kuşu kalbimden söküp yere çarparak yüzlerce cam parçasına çevirmeyi tercih etti. Bunu gördüğüm an, ben de camdan bir kalbe sahip olduğumu onlara göstermek istiyorum. Yerde parçalamaya hazırlandıkları o cam kuşu, sevmememe rağmen, korumaya alıyorum. Madem öyle düşünmüşler, onlara yardımcı ol Erdoğan, diyorum. Ruhsuz, kalpsiz biri olduğundan emin olsunlar, diyorum. Aslında hatanın bu insanlarda olmadığını biliyorum. Hatanın sahipleri, o cam kuşu kalbime yerleştirerek beni ruhsuzlaştıran ailemdir, en çok da babamdır. Onlar kalpte canlı bir kuş taşındı mı onun sevgi isteyeceğini, şefkat, merhamet, insanlık isteyeceğini bildikleri için bunu tercih ettiler. Bunlar kazandığımız serveti eritir diye düşündüler. Cam kuş bunları istemez, cam kuşu sadece parayla beslediler. Paraya alış ki gücün yerinde olsun, dediler. İşte sizin gördüğünüz şey onların eseri bir Erdoğan'dır.
Sayfa 103 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.