Sema Kaygusuz'un bu ilk hikâye kitabı yazarın sonradan kaleminden ne leziz, ne enfes hikâyeler döküleceğinin bir kanıtı; ama aynı zamanda iyi bir hikâye kitabı da değil; çünkü bazı hikâyelerin kitabın genel akışına, diline uymayan bir havası var, bu sezilebiliyor. İşin ilginci bazı hikâyeler Kaygusuz'un sonraki eserlerinde gördüğümüz çok incelikli ve ilmik ilmik ördüğü şiirsel dilinin ipuçları gibi görülerek bu kitabın ardından gelen hikâye kitaplarında ya yeniden yazılmışlar ya da doğrudan o kitaplara eklenmişler. Kaygusuz'un 'Sandık Lekesi', 'Esir Sözler Kuyusu' ve 'Doyma Noktası' adlı üç hikâye kitabı yazarın ne kadar kıymetli ve özel bir yazar olduğunun ve bu yazarın edebiyatımız için ne denli önemli bir kalem olduğunun ispatları. Kaygusuz bu üç hikâye kitabından sonra bir roman ve bir kaç anlatı ya da kısa roman-novella yazdı. Onları okumadım, 'Yere Düşen Dualar' adlı ilk romanının ilk kısmından sonra dilini takip etmek zorlaşmıştı ve bıraktım bu yüzden. 'Ortasından, Yarısından ' adlı bu ilk hikâye kitabında da yarıda bıraktığım ve atladığım hikâyeler oldu; baktım da, okuduklarım da zaten diğer hikâye kitaplarına yeniden aldığı ya da orada yeniden yazdığı, geliştirdiği hikâyeler- Bu yüzden, pek sevemediğimi, okuyamadığımı söylemem gerek. Kaygusuz'la mutlaka tanışmak gerekiyor, belki diğer hikâyelerini okumayanlar açısından iyi bir başlangıç da olabilir bu kitap, zira diğer hikâyelerinde incelikli, imgelerin uçuştuğu, şiirsel, insanı etkilememesi bana göre imkânsız bir dil kullanarak yazıyor yazar. Bu yüzden, Sema Kaygusuz'la hiç tanışmayanlara öneriyorum.