Memed dağlara çıktı. Memed savaştı. Başına türlü işler geldi. Aç kaldı, susuz kaldı, hastalandı, kaçtı kovaladı ama Mustafa'nın ayakkabısını unutmadı. Ayakkabıyı kimseye
ısmarlayıp getirtmedi de, gidip ulu Maraş bedesteninden Mustafa'nın ayakkabısını kendi
elceğiziyle alacaktı. Ayakkabıyı almak için Berit dağından ta Maraşa gitti, alıp döndü ve bu
ayakkabıyı aylarca bir kutsal emanet gibi yanında taşıdı. "İşte Memed böyle bir Memeddir."