Türkiye’nin asker-ordusu olmayacak, 35 kişilik bir jandarma gücü olabilecektir.
(Gereğinde müsaade alınarak 50 bine çıkarılabilecektir.) Türkiye’nin jandarma gücü top
kullanmayacaktır.
Burada ilginç bir ayrıntı var. Antlaşma için yapılan hazırlıklar sırasında General Milne,
Türkiye için 100 kişilik bir jandarma gücü hesaplamıştı. Ancak paylaşım sırasında
onun da 50.000’e düş ürülmesini uygun gördükleri anlaşılmaktadır.)
Subaylar ve öteki yöneticiler bu sayının on ikide birinden fazla olmayacaktır.
Müttefikler bu kuvvet içinde % 15 kadar yabancı subay bulunduracaklardır.
Askerlik gönüllü olabilecek, yedek subaylık olmayacaktır.
• Bütün askeri okullar kapatılarak bir tek subay yetiştirme okulu, bir de yerel okul
bırakılacaktır. Bu okullardaki öğrenci sayısı da subay sayısı ile orantılı olacaktır.
Polis, gümrükçü, orman bakıcısı ve benzeri görevliler de bunlarla orantılı olacaktır.
Türkiye elindeki bütün savaş malzemesini ve
cephaneyi Müttefiklere teslim edecek, kendisine belirlenen kuvvet için gerekli
cephane bırakılacaktır.
• Askeri fabrikalar Müttefiklerin denetimi altında çalışacaktır.
Askeri malzeme ithalini Müttefikler denetleyecektir.
Boğazlar’daki istihkâmlar yıkılacak. Başka yerlerdeki müstahkem mevkiler silahtan
arındırılacaktır.
(NOT: Müttefikler Boğazlar’ın serbestiliği için Ege Denizi’ndeki (Çanakkale Boğazı
yöresindeki) İmroz, Bozcaada, Samotras, Tenedos ve Midilli adalarındaki savunma
tesislerini de kaldırtmaktadırlar.)