Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

62 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar dizisinden okuduğum 5. kitap Bukleye Tecavüz oldu. Şiirin detaylı okuma ve incelemesini İngiliz edebiyatı dersim için yapmıştım, o zamandan beri bu şiiri okumaktan ve hatta dinlemekten çok keyif alıyorum. Siz de buradan dinleyebilirsiniz: youtube.com/watch?v=JoNN7Bd... Alexander Pope, 18.yüzyıl başlarında Restorasyon sonrası Aydınlanma Çağı’nın “yenilikçi” bakış açısına karşı çıkan bir yazardı. Ona göre, yüzyıllardır süregelen bazı değerler ve ilkeler bir anda terk edilmemeliydi, gerek politika gerekse edebiyat, sahip olduğu ciddiyeti korumalıydı. Eserlerinde de sıklıkla bu tutucu görüşün izlerini görebiliyoruz. Modernizmi reddetmesinin yanı sıra neoklasisizmi yazdığı denemelerle birlikte savundu. Pope, çok açık bir biçimde Aydınlanma karşıtıydı. Edebiyatın, eski ve köklü temellerinin yolundan saptığını, “yumuşadığını” ve başkalaştığını eserlerinde dile getirerek, “belirsiz ve gelişigüzel bir gelecektense idealleşmiş geçmişin değerlerini keşfetmeyi tercih ediyordu.” Bu eleştirilerini de hem okumaktan hem de yazmaktan çok keyif aldığı epik destanlarla birleştirerek mizah yoluyla aktarıyordu okurlarına. Edebiyatta hicvin birkaç türü vardır. Bunlardan bizi ilgilendireni “burlesque” yani taşlamadır. (börlesk diye okunur) Burlesque’in de Yüksek (high) ve Alçak (low) olmak üzere 2 çeşidi vardır. Bunlar içerik olarak şu açıdan değişiklik gösterir: -Yüksek Burlesque’te anlatılan konu çok önemsiz olsa da anlatım biçimi onu önemli kılar. Yani bakıldığında çok basit ve hatta komik bir konu, devlet meselesi anlatılıyormuş gibi ciddi bir şekilde kaleme alınır. Bu tanım Alexander Pope’u anlamada çok önemlidir, buraya birazdan geri geleceğiz. -Alçak Burlesque ise tam tersi, yani çok önemli -devlet meselesi diyebileceğimiz- konular, hiç önemli değilmiş gibi basitleştirilip dalga geçilerek anlatılır. Bu terim de kendi içinde kollara ayrılır ama orası bizi şu anlık pek ilgilendirmiyor. Yüksek Burlesque’e geri gelelim. Bu terim 2 alt başlıkta incelenir genelde: -Mock-Epic: Kelime olarak çevrilmemiş ama kısaca alışılagelmiş kahraman prototiplerini eleştiren hiciv türüdür. Mock-Heroic diye de geçer. Buna Sahte-Destan diyerek yolumuza devam edelim. -Parodi: Bu terim de dilimizde kullanıldığı anlamından farksızdır. Tam Türkçesi “gülünçleme”dir. Jane Austen’in Northanger Manastırı parodi örneklerinin en bilinenidir. Bu tanımlardan bizim haşır neşir olacağımız Sahte-Destandır. Bukleye Tecavüz'ün yaşanmış bir olaydan alındığını söyleyerek başlamak isterim. Bunun açıklamasını, kitabın çevirmeni Nazmi Ağıl’dan okuyalım: "Baron Petre adındaki genç, yüksek sınıftan Arabella Fermor (Belinda) adlı hanımın saçından bir bukleyi muziplik olsun diye kesip almış, bunun üzerine iki gencin aileleri birbirine girmiştir. Pope'un şiirde, ilham kaynağı olarak andığı bir dostu, şairden, olayın komik yanlarını anlatan bir şiir yazarak mevcut tatsızlığı gidermesini rica eder. Bunun üzerine Pope on beş gün gibi kısa bir sürede iki kantodan oluşan bir şiir ortaya çıkarır. Şairin ismi belirtilmeden yayınlanan bu ilk haliyle şiir gerçekten de işe yarar ve Bayan Fermor sakinleşir, ancak Pope üç bölüm daha eklediği şiiri yeni haliyle tekrar yayınlayınca, konunun sürekli gündemde kalması küçükhanımı bir kez daha çileden çıkaracaktır. Ama Bayan Fermor biraz daha sağduyulu bakabilseydi, kızmak bir yana sanırız, Pope'u ek bölümlerdeki sanatından dolayı özellikle tebrik ederdi. Çünkü Hava, Yer, Su ve Ateş perileri gibi doğaüstü yaratıklardan söz eden bölümler gerçekte müthiş bir yaratıcılığın örnekleridir." Pope'un Sahte-Destanının stratejisi, bu formun kendisi ile alay etmek değil de toplumun destansı standartlara yükselme başarısızlığıyla alay etmektir, bunu geleneksel destansı konuların ihtişamına ve destansı kahramanların cesaretlerine karşılık olarak toplumun adiliğini ve küçüklüğünü ortaya koyarak yapar. Bu şiirde sergilenen toplum, önemli olan ve olmayan şeyleri ayırt edemeyen bir toplumdur. Şiir, şiirde anlatılan insanların, daha soylu bir kültüre uygun olan bu forma layık olmadığını gösteriyor aslında. Yani, bu sahte-destan, destanı, ilgi ve endişelerinin ciddi ve çoğu zaman ahlaki olmasıyla tanıtır, ancak yaklaşımın ciddiyetten ziyade hicivli olması, kültürün ne kadar düştüğünün belirtisi olacaktır. Pope’un geçişleri akıcı olmakla birlikte ahlaki iğnelemelerle dolu. Destansı büyük savaşlar, kumarın, alkolün ve çapkınlığın yarışı haline gelir. Büyük Yunan ve Roma tanrıları, nispeten farklılaşmamış, temelde etkisiz peri ve cinlerden oluşan bir orduya dönüşür. Zırh ve silahların yerini kozmetik ürünleri, kıyafet ve mücevherler alır; bir sahnede, makyaj masasının üstünde, aşk şiirlerinin yanında Kitab-ı Mukaddes duruyordur. Pope, bu şiirde “heroic-couplet” dediğimiz formu kullanmıştır, hatta hangi edebiyat öğrencisine bu formdan bahsetseniz size ya Chaucer’ın ya da Alexander Pope’un adını verir. "Heroic" tanımı ilk olarak 17. yüzyılda epik şiirlerde bu tür beyitlerin sık kullanımı nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu beyit stili ilk kez Canterbury Hikayeleri’nde Geoffrey Chaucer tarafından kullanılmıştır. Google’a bu terimi yazdığınızda karşınıza şu çıkar: genellikle destansı ve anlatı şiirinde kullanılan ve iambik pentametrede (beşli İngiliz hece ölçüsü, Shakespeare’in kullandığı da buydu) kafiyeli bir çift çizgiden oluşan geleneksel bir formdur. Bu ne demek? Her biri on heceden oluşan satırlar, dönüşümlü olarak vurgulanmış ve vurgulanmamış heceler demek. (aa, bb, cc vb.) Pope aynı ölçüyü Eleştiri Üzerine Bir Deneme adlı eserinde de ustalıkla kullanmıştır. Özetlemek gerekirse: Homer'in İlyada ve Odysseia’sına, Virgil'in Aeneid’ine ve John Milton'ın Paradise Lost'una pek çok gönderme içeren şiirimiz, Belinda'nın saçlarının kaybını epik destanların büyük savaşlarıyla karşılaştırır. Şiirdeki Belinda, 18. Yüzyıl İngiltere’sindeki üst sınıfın kusurlu davranışlarını, bozulmuş ahlak düzenini ve absürtlüğünü temsil etmektedir. Pope, 1720'lerde gayri resmi devlet şairliği de yapmıştır, hatta bu yüzden "gerçek bir şair olmamakla" bile suçlanmıştır. Devlet şairliği yapmasını, geleneklerini korumak istemesiyle açıklayabiliriz. Daha fazla uzatmadan bu incelemeyi burada bitiriyorum. Okumaktan da incelemekten de çok keyif aldım, Kazım Taşkent klasiklerini okumaya ve bu tarz incelemeleri yazmaya devam etmeyi düşünüyorum. Umarım siz de keyif almışsınızdır, okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim ve teşekkür ederim.
Bukleye Tecavüz
Bukleye TecavüzAlexander Pope · Yapı Kredi Yayınları · 2017197 okunma
··
1 artı 1'leme
·
760 görüntüleme
Odessa okurunun profil resmi
Kalemine, emeğine sağlık. Hanımefendinin, böyle bir maskaralığa uğradığı için çok üzülmüş olduğu aşikâr. Düşününce hangi hatunun saçını bir partinin orta yerinde makaslasan, ne amaçla olursa olsun, en büyük düşmanı olman kaçınılmaz olacaktır. Pope'nin arabuluculuk konusunda ne kadar samimi olduğunu yahut o kadar memleket sorunu varken bukleye destansı bir yöneliş geliştirmesinin gerçek nedenini pek bilemeyiz. Ama ortaya koyduğu şiirin, ömrü billah çabalasa adını iki kuşak sonraya taşıması bile pek olası olmayan bir hatunu ölümsüzleştirdiği kesin. Tekrar kalemine sağlık diyorum, keyifle okudum. 🤗🖐️
ghost okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Pope'un bu olaya eleştiri yazmasının sebebinin, muhaliflerin ağzına yem atmak istemesi olduğunu işlemiştik dersimizde. Pope devlet yanlısı ve "gerici" bir insan, ve düşüncelerini felsefi bir şekilde "eskiye dönmeliyiz" olarak yazmak yerine mizahı kullanarak bu eserin sadece muhafazakarlar tarafından değil modernistler tarafından okunmasını da sağlamış bir bakıma. Şu an için konuşamam ama kendi zamanında çok memnun olmuştur bu yaptığından. :) Teşekkürler yorumun için.
1 sonraki yanıtı göster
Ayşe okurunun profil resmi
Öyle sanıyorun ki bu edebiyat öğrencisi, İlgiliz dili ve edebiyatı okumuş olsa gerek. Akademik anlamda bayağı farklılıklar gördüm Türk dili ve edebiyatına göre... Kendi adıma verimli buldum incelemenizi, teorik bilgiler için de teşekkürler, emeğinize sağlık ... Keyifli okumalar olsun.
ghost okurunun profil resmi
İngiliz dili öğretmenliği okuyorum aslında, ama edebiyat derslerimiz de var. Sanırım İngiliz Edebiyatı olduğunu belirtmem gerekiyordu, kusura bakmayın. Teşekkürler yorumunuz için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Bilge Tuana Bedir okurunun profil resmi
Çok güzel bir incelemeydi. Yazdığınız için teşekkür ederim.
ghost okurunun profil resmi
Ben de teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.