Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çok yoksul insan tanıyordum, ama Manuel’in o kadar yoksul olması gerekmiyordu. “Baksana,” dedim. “Kaç para kazanıyorsun sen, Allah aşkına?” Benim kadar kazanıyordu. Saatte yirmi beş sent. “Neden yeni bir çift ayakkabı almıyorsun kendine?” “Para yetmiyor.” “Evli misin?” Hızlı ve sert bir biçimde başını salladı evli olmanın memnuniyetiyle. “Çocuk var mı?” Çocuk sahibi olmaktan da çok memnundu. Üç çocuğu vardı anlaşılan, çünkü üç parmağını kaldırıp gülümsemişti. “Saatte yirmi beş sent ücretle nasıl geçiniyorsunuz?” Bilmiyordu. Bilmiyordu, ama geçiniyorlardı. Elini alnına götürüp çaresizlik belirten bir jest yaptı. Yaşıyorlardı, günler birbirini kovalıyordu ve onlar hayatta kalıp yaşıyorlardı o günleri. “Neden zam istemiyorsun?” Başını salladı hemen. “Belki kovarlar beni.” “Nesin sen biliyor musun?” dedim. Hayır. Bilmiyordu. “Salaksın. Birinci sınıf bir salak. Bir bak kendine! Köleden farkın yok. Hakim sınıfın tekmesini kasıklarına yemişsin. Neden erkek gibi grev yapmıyorsun?” “Grev olmaz. Kovulurum.” “Salak. Bir bak şu haline! Adam gibi bir çift ayakkabı bile yok ayağında. Ya şu tuluma ne demeli! Tanrı aşkına, açlıktan ölecekmiş gibi bir halin var. Karnın aç mı?” Birden öyle bir öfke kabardı ki içimde kendime hakim olamadım. “Seni budala! Seni dangalak! Neden bu fabrikanın altını üstüne getirip hakkını aramıyorsun? Ayakkabı iste! Süt iste! Aynaya baksana! Bir sabıkalıdan farkın yok! Hani sütün? Neden bağıra çağıra süt talep etmiyorsun?” Gidonu tutan kollan gerildi. Esmer boynu öfkeyle kabardı. Fazla ileri gittiğimi hissettim. Dövüşecektik belki de. Öyle değildi ama. “Yavaş konuş!” diye tısladı. “Belki kovuluruz.” “Ya karın ve çocukların? O zavallı bebeler? Süt talep et! Zengin bebeleri süt içinde yüzerken seninkilerin açlıktan öldüklerini düşünsene! Yüzüyorlar sütün içinde! Böyle olmak zorunda mı? Sen de insan değil misin, onlardan ne farkın var? İnsanın ilkellik öncesi şeref kavramının korkunç bir karikatürü müsün yoksa? Dinliyor musun beni? Yoksa gerçekler kulaklarım yaktığı için onları tıkıyor musun? Kölelikten kulluğa geçemeyecek kadar zayıf mısın? Bayılıyorsun emir kipine! Süt talep etmiyorsun, hipokondriyi yeğlersin sen! Fahişenin tekisin, bir sürtük, bir pezevenk, çağdaş Kapitalizm’in orospusu! Beni o kadar iğrendiriyorsun ki kusmak geliyor içimden.” “Evet,” dedi. “Sen iyi kusarsın. Yazar filan değilsin sen. Kusmuksun.” “Sürekli yazıyorum. Cümlelerden oluşmuş bir görüntü oyunu var zihnimde sürekli.” “Peh! Sen de bende kusma isteği uyandırıyorsun.”
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.