Çok yoksul insan tanıyordum, ama Manuel’in o kadar yoksul olması gerekmiyordu.
“Baksana,” dedim. “Kaç para kazanıyorsun sen, Allah aşkına?”
Benim kadar kazanıyordu. Saatte yirmi beş sent.
“Neden yeni bir çift ayakkabı almıyorsun kendine?”
“Para yetmiyor.”
“Evli misin?”
Hızlı ve sert bir biçimde başını salladı evli olmanın