Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başlangıçta jön Türkler tarafından Batı merkezli modern düşüncenin değerleri ile İslâm’ın bir tezat teşkil etmediği, hatta modern düşüncenin dinamiklerinin birçoğunun İslâm’da bulunduğu ileri sürülmüştü. Bu yaklaşımın temelinde, genelde modernleşmeye özelde ise jön Türk hareketine İslâmî bir meşruiyet kazandırma düşüncesi bulunduğundan, zamanla İslâmî değerler geri plana itilmiş ve pozitivist ve materyalist ilkeler ağırlık kazanarak laik bir düzenin temelleri atılmıştır. Şükrü Hanioğlu jön Türk hareketinin bu özelliğine şu ifadeIeriyle dikkat çeker: “Sonunda istenen laik bir düzen olduğuna ve bu da din farklılığını ortadan kaldırarak, vatandaşlık bilincini kuvvetlendireceğine göre, bu alandaki propagandanın yapabileceği ters işlev, istenilenin dışında bir etkiyi ortaya çıkarabilirdi. Kuşkusuz başta mantıklı gelen bu düşüncenin ihmal ettiği bir yön vardırki o da ahali ve ona ulaşmak için kullanılan bir araç olarak düşünülen “din” kavramlarının, sistemde yalnızca ikincil bir parça olduklarıdır. Toplum, seçkinlerin belirgin bir şekilde etkileyebildiği bir işleyişe sahip olduğuna göre; Jön Türklere göre yapılması gereken ; kitleye, kendi benimsedilderi değişiklikleri icabında bir dinî elbise içinde halka mal ettirmekten ibaretti. Pek çok modern fikrin hadislerin desteğiyle ortaya konulmasının nedeni budur. Bunun bir diğer görüntüsü, materyalist eski İslâm düşünürlerinden ilginç parçalar bularak, dini toplumsal içeriği dişinda, kullanilmasi anlamlı gözukmeyen bir kurum haline geldi.317 317.Hanioglu,age.,s.623,624
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.