Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1950’lerde tarıma ağırlık veren strateji, Türkiye ekonomisine önemli bir dinamizm getirmiş, ancak popülist iktisat politikalarının da katkısıyla kısa bir süre sonra tıkanmıştı. Demokrat Parti hükümetlerine yöneltilen bir eleştiri, ekonomi yönetiminde eşgüdum ve uzun vadeli bir perspektifin yokluğuydu. Ekonomide hesap kıtap unutulmuş, günü kurtarma çabası, seçmene şirin gözükme heves ağır basmıştı. 27 Mayıs darbesi sonrasında askeri rejim bu boşluğu kapatmak amacıyla Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kurulmasına karar verdi. Planlama girişimlerinin ardında, askerlerin yanı sıra CHP’den, bürokrasinin bir bölümünden ve özellikle Ankara’dakı aydınlardan oluşan bir koalisyon vardı. OECD gibi dönemin en etkin uluslararası kuruluşu da planlamayı destekliyordu. Nitekim DPT'nin kuruluşu aşamasında, OECD’nin de desteğiyle, önde gelen kalkınma ve planlama uzmanı, Hollandalı iktisatçı Jan Tinbergen planların yöntemlerinin yerleştirilmesi için danışman olarak gelmişti. 1963 yılında uygulanmaya başlanan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ekonominin rotası iç pazara yönelik sanayileşme yönünde çizildi. Planlar kamu sektörü için emredici, özel sektör için yol gösterici nitelikteydi. Tarım kesimi ise büyük ölçüde plan dışında kalıyordu.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.