Gönderi

senin bardağına koyduğum su o suyun rengi başkadır tut ki Iğdır düzlerinde bir çadır Sivas yöresinden bir ölüm ya da kaçak bir Bitlis cigarası çünkü o göğün ve bulutun birlikte uykusudur seni ilk haziranda görmüştüm şapka giymemiştin çünkü yazdı zaten hiç giymezdin belki de kimin dünyayı görecek hali vardı oysa sokaklar mavilik demetleri şunlar bunlar şunlar bunlar diyorsam unutulmaz şeylerdi ha örneğin çiçekti her şeyin ilk yarısı ellerim ceplerime gitti durup dururken yani herkesin aşk aşk dediği buysa şarkı bile söyleyebilirdim bir tavanarasında çocuk gözlerindeki şaşkınlığı tadarak yani ancak günlerce koşarsam duyabilirdim aramızda ne varsa kıyıya bile inerdim anlıyor musun bir cuma günü kıyıya inmeden hiç alışkın olmadan bütün kurda kuşa börtü böceğe bir bir bakarak şimdi senin bardağına koyduğum su var ya bu suyun rengi başkadır ben ne soğuk demirciyim ne terzi kalfası ne marangoz ne bir gemi tayfası istedim olamadım o başka yani ne bulut ne gök ne çadır ve ölüm ellerimin rengi biraz kırmızı da galiba ondan turgut uyar
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.