Bir insan sahip olduğu korkuyla yaşayamaz; yaşamını, bir başkasının ağzına göre kulak olarak geçiremez. Hayatın içine doğru yürümedikçe, korkularının üzerine gitmedikçe, geçmişi sorgulayıp geleceğe bakmadıkça, geleneksel gülünceleri üzerinden silkelemedikçe, kulaklarını dünyaya kapatıp gözlerini gerçeklere kıstıkça, bir gerçeğin neferi olmaktansa yanlışın kölesi oldukça, bir başkasının sözlerin zihnen kulluk ettikçe gerçek anlamda yaşayamaz.