Korkularınızla yaşayamıyor musunuz?
Yüzleşin onlarla, kanıtlandı, iyi olacaksınız..
Düşündüğünüzde sizi cezalandırıyorlar mı?
Aklın ve bilimin rehberliğine sığındığınızda tepki mi görüyorsunuz?
Haksızlık karşısında susmanız mı isteniyor?
Doğruyu söylediğinde dışlanıyor musunuz çevrenizde?
İnandığınızı, doğru bildiğinizi inkâr etmenizi mi söylediler?
Adalet istediğinizde zarar mı görürsünüz hep?
Kendinize güvenmeniz ayıplanıyor mu?
Boş inanç yerine gerçeği gösterdiğinizde canınızı mı yakıyorlar?
Bağnazlığa akıl ve bilimle karşılık verdiğinizde sizi lime lime edeceklerini mi söylüyorlar?
Korkmayın! bedeli ödendi..
Evet, bir bedel ödendi..
Korktular O'nun 'konuşabilmesinden', korktular, O'nun öğretisinden, gölgesinden..
Bir 'kadın'ın tanrılarına meydan okumasından korktular devrin âsâlı erkekleri. Ve O'na susması söylendi, evden çıkmaması, bilim yapmaması, yazmaması, öğretmemesi..
Nasıl olur da bir 'kadın' putlarını yıkardı; doğruları söyleyip, akla uygun olanla gelerek?!
Ya insanlar ona inanıp, kendi yarattıkları tanrıları terkederse?!
Böyle olmaz, bu şekilde düzenleri sorgulanamazdı!.
Suç(!) hazırdı, o zaman kanıt da hazırlanacaktı, öyle ya, nasıl olsa insanlar 'tanrılarına' inanacaktı.
Tanrının kitabına 'Hypatia suçlu' yazdılar.
Ve linç ettiler onu.
Hypatia korkmadı, siz de korkmayın...
Aydınlık sizinle olsun, bedeli ödendi.