Kaptan-ı Derya olan amcası Kemal Reis ile daha çocuk denecek yaşta, birçok denizi dolaşma fırsatı buldu. İspanya’nın baskısından kaçan Müslümanların Endülüs’ten Kuzey Afrika sahillerine taşınması başta olmak üzere çok sayıda sefere katıldı. Bu seferler Piri Reis için ileride yazacağı kitaplar ve çizeceği haritalar için de eşine az rastlanır bilgi kaynakları niteliğindeydi. Denizcilik ve denizler hakkında eşsiz bilgiler kazandığı bu dönemden sonra hayat bulan yapıtlarıyla hem denizcileri hem de Dünya’nın henüz keşfedilmemiş bölgeleri hakkında Osmanlı yöneticilerini bilgilendirmiş ve denizlerdeki Osmanlı varlığını kalıcı hale getirmiştir.
Yapıtları: Piri Reis’in denizcilik
tarihi bakımından önemli üç yapıtı
vardır: Birinci Dünya Haritası, İkinci
Dünya Haritası ve Kitâb-ı Bahriye.
Birinci Dünya Haritası
1929 yılında Topkapı Sarayı’nda bulunan bir harita parçası üzerindeki notlar okunduğunda, bunun Piri Reis’in 1513
yılında çizdiği ve 1517’de, Mısır’da Sultan Selim’e (1512-1520) sunduğu haritanın bir parçası olduğu anlaşılmıştır. Piri Reis haritasının elimizdeki bu kısmında, Atlas Okyanusu’nun iki yakasını ihtiva
edecek şekilde Batı Afrika kıyıları, Asor,
Kanarya ve Yeşilburun takımadaları; Atlas Okyanusu, Güney Amerika ile Orta Amerika’nın bilinen kısımları, Florida
ve Antiller yer almaktadır. Piri Reis haritasına çizimlerin yanı sıra başta kendi ismi olmak üzere ilgili yerlerin özelliklerini, ne zaman ve kim tarafından keşfedildiğini, haritayı çizerken hangi haritalardan
faydalandığını belirten çeşitli açıklamalar
da eklemiştir. Burada kimisi gerçek kimisi hayali muhtelif insan ve hayvan resimleri de görülür. Parşömen üzerine renkli çizilen harita, çeşitli bölgelere ayrılmış,
her bölge ile ilgili bilgi verilmiş ve o bölgede yaşayan ve yetişen ilginç hayvanların ve bitkilerin resimleri de çizilmiştir.
Dağlar, nehirler, denizler, denizlerin kumlu sığ yerleri ve görülmeyen kayalık kısımları gösterilmiştir. Bu notların en dikkat çekeni ise Amerika’nın keşfine ve kıyılarına ilişkin bilgilerin verildiği beşinci
bölgedir. Burada şunlar belirtilmektedir:
“Burayı Kolomb adlı bir kâşif bulmuştur.
Kolomb’un eline bir kitap geçmiş ve bu kitapta “eğer bir kimse Avrupa sahillerinden Batı’ya doğru giderse, zengin madenleri ve kıymetli taşları olan bir bölgeye ulaşır” denmekteymiş. Kolomb bu kitabı alıp
Cenevizlere gidiyor. Cenevizler kendisini
dikkate almıyor. O zaman İspanya kralına
başvuruyor ve ‘bana iki gemi verirseniz,
oraya gider ve size zengin madenler getiririm’ diyor. İspanya kralı kabul ediyor. Kolomb o sahilleri buluyor ve geri dönüyor.”
Haritanın boyu 87 cm, üst kısmı 63 cm,
alt kısmı ise 41 cm genişliğinde. Dokuz
renk kullanılan ve o dönemde henüz keşfedilmemiş yerlerin boş bırakıldığı haritada enlem ve boylam çizgileri yok. Mesafeler kuzey ve güneydeki ikisi büyük beş pusula gülüyle ve milleri gösteren Yengeç ve
Oğlak dönencelerine yakın olarak düzenlenmiş iki adet mesafe ölçeği yardımıyla
belirlenmiş. Ayrıca haritada dokuz gemi
resmi ile sahillerdeki ve karadaki şehirleri,
burçları, hayvanları ve yerli halkları gösteren çizimler yer alıyor. Haritanın dikkat
çeken diğer bir yönü de, Piri Reis’in haritayı nasıl yaptığını üzerine yazmış olması.
Böylece haritanın dayandırıldığı kaynakları öğrenmek olanaklı oluyor. Açıklamaya göre Piri Reis haritasını yaparken otuzüç haritadan yararlanmış. Bunların yirmisi eskiden çizilmiş Dünya haritaları. sekizi Abbasi Halifesi Ebû Cafer Mansûr’un
çizdirdiği ve onun adıyla anılan Caferi haritalarıdır. Dördü Portekizlilerin, biri de
Kolomb’un haritasıdır. Piri Reis, haritasını nasıl çizdiğini şöyle açıklar:
“Bu haritanın benzeri bir harita bu
yüzyılda kimsede yoktur. Ben yaptım ve
sadece bende bulunmaktadır. Özel olarak
seçilmiş yirmi kadar Mappamondo’dan
(eskiden çizilmiş olan Dünya haritaları)
yani İskender-i Zülkarneyn zamanında
yapılmış olan ve Arapların Caferiye dedikleri, Dünyanın bilinen yerleşilmiş yerlerinin gösterildiği haritalardan yararlandım. Bunun gibi sekiz Caferiye ve bir
Arap-Hint haritasından ve Sind, Hint ve
Çin diyarlarını gösteren geometrik yöntemle çizilmiş dört yeni Portekiz haritasından ve bir de Kolomb’un Batı’da hazırladığı haritadan yararlanarak, kıyas
yoluyla ölçeklendirerek yaptım. Öyle ki
Kolomb’un haritası denizciler arasında
ne ölçüde doğru ve güvenilir ise, benim
haritam da yedi deniz için o denli doğru ve geçerlidir.” Kolomb’un çizdiği ilk
Amerika haritası kayıptır. Dolayısıyla Piri Reis’in bu haritası, bugün elde bulunan,
Amerika’nın ilk haritasından yararlanılarak çizilmiş tek haritadır. Piri Reis haritasını çizerken yalnızca Kolomb’un haritasını kullanmakla da kalmamış, onun
üçüncü seferine katılıp daha sonra Kemal
Reis’e esir düşen bir yardımcısının anlattıklarından da faydalanmıştır. Piri Reis’in
bu şekilde Kolomb’un Amerika seyahatlerinden öncesine ait bilgilere de ulaştığı
anlaşılıyor. Nitekim Piri Reis Antilya’nın
1465 yılında keşfedildiğini bildirir. Harita
birçok açıdan mükemmel olmakla birlikte, çeşitli hatalar da içermektedir. Güney
Amerika bir adalar topluluğu, Antiller ve
Küba ise kıta olarak gösterilmiştir.