Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kıbrıs’ın Küba gibi bir Rus üssü hâline gelmesinden korkan Amerikalılar oradaki Türkler’in katliâmını bahâne ederek müdahalemize yeşil ışık yakmışlardı. Lâkin Ecevit direniyordu. Bu esnadaydı ki; durum müzakeresi için Londra’ya çağrılmıştı. Bundan sonrasını Abdülkerim Doğru şöyle anlattı: “- Ecevit’e kalsa Kıbrıs Harekâtı yapılmayacaktı. Bizim ısrarımıza rağmen o diretiyordu. Lâkin Erbakan Hoca, O’nun Londra’ya gittiği sırada başbakanlığa vekâlet ediyordu. Bu imkânı kullanarak Kıbrıs’a çıkarma emrini verdi. Ecevit alelacele dönüp geldikten sonra bu hareketi durdurmak istedi. Bunun için Amerika’nın “ Ateşkes ilân edin!" demesini bahâne olarak kullanıyordu. Bizim askerî harekâtımız sonunda Nikos Sampson bertaraf edildiğine nazaran Amerikalılarca artık bu harbin devamına bir sebeb kalmıyordu. Lâkin başta Erbakan Hoca olmak üzere bizim niyetimiz Kıbrıs’ın tamamını almaktı. Bunun için yaptığımız kabine toplantısında Ecevit Amerikan baskısını ileri sürerek ateşkes ilân etmeye bizi zorluyordu. O derecede ki: “- Orada her an insan ölüyor. Siz insan değil misiniz, nasıl devam edelim diyorsunuz.” tarzında çıkışması üzerine ben O’na yakın bir yerde oturmakta olduğumdan O’nun bu sözleri söylerken masaya vurduğu elini tutarak kendisine: Sen Türkiye’nin değil de Yunanistan'ın başbakanı mısın? dedim.
Sayfa 35 - Sebil YayıneviKitabı okudu
·
241 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.