Öğretmen emeklisi:
«Evet!» dedi, «Patates unu!»
«Ne olursa olsun... Ellerine ne geçerse gönderiyorlar bize... insanlığına hiç
denecek yok şu Amerikalıların. Onlar da olmasa, vay haline insanlığın!»
Defterdar emeklisi, gözlüğünü bunalmış gibi çıkardı, birden gözünden:
«Vay anasını!» dedi, «Amerikalılar silâhsızlanmayı istemiyorlarmış!»
«Yalandır!» dedi, telgrafçı, «Aslı yoktur!»
Defterdar, yeniden taktı gözlüğünü. Başladı okumaya:
«Birleşik Amerika'da yayınlanan bir raporda öğrenildiğine göre, tam yirmi bin
firma, Cenevre'de yapılan silâhsızlanma görüşmelerinden sonuç alınmamasını
istemektedir. Savaş endüstrisinin, Amerikan ekonomisinde çok önemli bir yeri
olduğu, bu raporda açıklanmakta, Cenevre'de alınacak olan kararın bu yirmi bin
firma üzerinde, dolayısıyla Amerikan ekonomisinde ciddî tehlikeler yaratacağı
ileri sürülmektedir. Ha? Ne buyrulur bu rapora?»
Hurşit Bey, şişede kalan son maden suyunu da kaldırıp içti hışımla, öğretmen
emeklisi:
«İçilir bu haberin üstüne!» dedi, «Başka türlü hazmolmaz doğrusu!»
Vali emeklisi:
«Ben çok korkarım bu özel sektörden» diye başladı, «özel sektör hükümetin içine
giremediği zaman ne yapar yapar, senatörleri, başkanları, başbakanları
değiştirir... Kaymakamlar, onun elinde, sadece Yalova kaymakamıdır!