ölümün çukuruna verilmeden önce bir kez daha görmek benim için bir evlatlık göreviydi. O hepimizin, gelecek kuşaklarda yetişecek vatan evlatları için irfan babası, edep ve siyaset piri idi. Bizi düşünmeye, düşündüğümüz gibi söylemeye alıştırmıştı. Ona insanlık kimliğimiz bile şükran borcu taşıyordu.