Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Türkü Söylüyor Otlar
Sonunun baştan söylendiği bu roman 1950'lerin ırkçılığını, çiftçilik sistemini, dönemin sosyoloji­sini, iki yüzlülüğünü ele alıyor. Rodezya 'da tek başına yaşayan, kendi ayakları üzerinde durabilen, herkesin arkadaşı ama kimsenin en yakın dostu olmayan, evlenmeyi aklından geçirmeyen "beyaz" kadın Mary zaman ilerledikçe arkadaşlarının onun yalnızlığı­nı dedikodu malzemesi ettiğini duyar ve evlenmemesinin tercih değil beceriksizlik olduğunu düşünür. Telaşla evlenecek biri­ni aramaya başlar. Çiftçi Dick ile yaptığı evlilik onu şehirden alır ve Afrika’nın fakir bozkır yaşamına sürükler. Siyahlar arasında, kavurucu sıcakta kalan Mary bütün hırsını uşaklarından çıkarmaktadır ve bütün komşularına kendini kapatmış "kendi dünyasında” yaşayan bir kadın olmuştur. Şehir yaşamını özleyen ve kocasının sonu hüsran olan bütün "para getirecek işlere" girip batması, sıcağın altında kavrulan Mary için çekilmez Olur. Dick’in hastalandığı bir dönemde tarlalara yönetime giden Mary kocasının bütün iş­lere el atıp da yarım bıraktığını görün­ce yönetimi ele almak ister. Zencilerden nefret eden Mary gözlerine bakarsa insan olduklarını kabul edeceği korkusuyla onlara kök söktürerek makina gibi çalıştırır. Su içmek isteyen Moeses’e kırbaç ile vurup çalışması için emreder fakat kendi de zenci­ye bu şekilde vurmasının bir geri dönüşü olabileceği korkusuna kapılarak korkar. Bu olay­dan haberi olmayan Dick, Mary'nin evden sürekli uşak kovması üzerine Moses'i eve uşak yapar ve Mary'nin" kendi dünyasına" dokunan birileri sonunda çıkar. Fakat bir zencinin beyaz birinin yaşamına el uzatması büyük hakarettir.
Türkü Söylüyor Otlar
Türkü Söylüyor OtlarDoris Lessing · Can Yayınları · 20171 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.