Artık kendisiyle tanışmışken, denizde yol yol çizgiler açan tekneleri seyrettiği sırada saatler boyunca onunla sohbet eden, ona hem çok uzak hem çok yakın olan, içindeki kardeş yabancıyla tanışmışken hazza gömülmenin ya da hareketliliğe kapılarak kendinden geçmenin iyi olmayacağını da seziyordu belli belirsiz. Sanki ana vatanını yanlış bilen bir delikanlı misali içinde henüz tatmadığı yeni bir vatan aşkının doğduğunu hissedermişçesine ölümü özlüyordu; oysa ölüme doğru yol almaya ilk başladığında sonsuz bir sürgüne gidermiş gibi hissetmişti kendini.