Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Türkçe Tercümeye Önsöz
Türklerin 1453 yılında İstanbul'u fethetmesinden kısa bir süre sonra, on beşinci asrın ikinci yarısında, Fatih Sultan Mehmet, Ebu Hâmid el-Gazâlî'nin ilmî mirasını yeniden değerlendirmeleri için Müslüman âlimleri yeni başkente davet etti. Sultan, bir müsabaka düzenlemiş, Gazâlî ile felâsife arasındaki tartışmayı en iyi bir şekilde muhakeme edecek ve iki taraftan hangisinin daha güçlü delillere sahip olduğunu hükme bağlayacak âlime bir ödül vadetmiştir. Sultan II. Mehmet'in bu daveti neticesinde yazılan eserlerden ikisi günümüze kadar gelmiştir. Müsabakayı Osmanlı dinî kurumlarında yüksek bir mevki işgal eden, Bursalı Muslihuddîn Hocazâde (ö. 893/ 1488) kazanmıştır. Hocazâde, Gazâlî'nin Tehâfütü'l felâsife'sindeki yirmi tartışmayı takip eden bir eser telif etmiş ve eserine Gazâlî'ninkiyle aynı başlığı vermiştir. İkinci eser Gazâlî'nin Horasan'daki doğum yeri olan Tûs'tan, Sünnî âlim Alâeddîn et-Tûsî'ye (ö. 887/1482) aittir. Bu eser de aynı şeldlde telif edilmiştir ve öyle gözüküyor ki, müsabakayı kazanan eser kadar iyidir. İki nesil sonra, on altıncı asırda, Hocazâde'nin kitabı önde gelen Osmanlı âlimlerinden Kemalpaşazâde'nin (ö. 940/ 1533) dikkatini çekmiş ve Kemalpaşazâde bu esere bir haşiye yazmıştır. Bu üç isim, Gazâlî ve felâsife arasındaki tartışmayı muhakeme etmeye teşebbüs etmiş Osmanlı âlimlerinden sadece en iyi bilinenleridir.
Klasik Yayınları, 2. Baskı
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.