Hicri 10., miladi onaltıncı yüzyılın başına gelindiğinde Osmanlı edebiyatının hemen hemen bütün dalları Fars etkisine yenik düşmüştü: Modeller öylesine çalışılmış ve dil o derece geliştirilmişti ki, yazarlar artık incelik ve maharet bakımından Iran'ın şair ve nesircilerinin eserleriyle yarışacak eserler meydana getirmeyi göze alıyorlardı.