Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsana ne kadar toprak yeter ?
- Daha önce yanınıza tüccar geldiğini duymuştum. Ona da toprak hediye etmiş, tapu da vermişsiniz. Bana da aynısını yaparsınız herhâlde. Reis, Pahom'un derdini anlamıştı. Hepsini hallederiz, -dedi.- Burada bir kâtibimiz de var, şehre gider, bütün belgeleri mühürletiriz. - Ne kadar peki? -diye sordu Pahom. -Fiyatlar hep aynı bizde: Bir gün için bin ruble. Pahom anlamamıştı. - Nasıl yani bir gün? Kaç hektar ediyor bu ölçü? - Biz o ölçüyü bilmeyiz. Biz gün hesabıyla satıyoruz; bir günde ne kadar toprak çevirirsen o kadarı senindir, bir günün fiyatı da bin ruble işte. Pahom şaşırdı. - İyi de bir günde bir sürü toprak çevrilir, -dedi. Reis güldü: Hepsi de senin olur! Yalnız tek şartımız var: Toprağı çevirmeye başladığın yere gün bitmeden dönemezsen paran gider. Geçtiğim yerlere nasıl nişan koyacağım? -diye sordu Pahom. - Biz seçeceğin yerde durup bekleriz, sen de gidip bir daire çizersin; yanına da bir kürek alıp istediğin yerde çukur açar, işaret koyarsın; sonradan biz çukurların arasına sabanla çizgi çekeriz. İstediğin kadar büyük bir daire çizebilirsin, fakat güneş batmadan başladığın yere dön. Ne kadar toprak çevirirsen senin olur. Pahom çok sevindi. Ertesi sabah şafakla işe başlamayı kararlaştırdılar... ...üzerinde parasını koyduğu tilki kürkü başlığını gördü; sonra da yere oturmuş göbeğini tuta tuta gülen reisi. Rüyasını hatırladı Pahom. "Toprak çok," diye düşündü, "Ama Tanrı üzerinde yaşamama izin verecek mi bakalım? Ah harap ettim kendimi, yetişemeyeceğim!" Pahom güneşe bir göz attı; ufka erişmiş, bir ucu kaybolmuştu, diğer ucuysa ufuk çizgisiyle kesilmiş gibi yukarıdaydı. Pahom son gücünü toplayıp ileri atıldı, müthiş bir çabayla bacaklarına hâkim olmaya çalışıyordu; neredeyse düşecekti. Tam şihana varmıştı ki hava kararıverdi. Bir inilti koyverdi Pahom, "Çabam boşa gitti," diye düşündü. Durmak istedi ama Başkurtların bağrışlarını duydu ve şihanın eteklerinden batmış gibi görünen güneşin yukarıdan hâlâ görülebileceğini hatırladı. Bir soluk alıp şihanın üstüne koştu. Şihanın üstü aydınlıktı hâlâ. Pahom başlığı gördü. Reis başlığın yanı başında göbeğini tuta tuta gülüyordu. Pahom yine rüyasını hatırladı, inledi, dizlerinin bağı çözüldü, öne doğru düştü; elini uzatıp başlığa dokundu. Aferin! diye bağırdı reis. Bir sürü toprağın oldu! Pahom'un uşağı hemen yanına koştu, onu tutup kaldırmak istedi. Fakat Pahom'un ağzından kan sızıyordu, ölmüştü. Başkurtlar dillerini şaklattılar, Pahom'a acımışlardı. Uşak küreği aldı, tam Pahom'a göre bir mezar kazdı: Üç arşınlık toprak parçası yetti Pahom'a.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.