Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Marks'da yoksulluk içinde yaşıyor. Dahi! Üniversiteyi hep birincilikle bitiriyor. Avrupa ve dünya çapında bir felsefeci ama buna rağmen komünist ideolojiyi oluşturduğu için her taraftan dışlanıyor ve bütün hayatı acılar içinde ve yoksulluk içinde geçiyor. Yani çocuklarını geçindirecek, onlara gıda alacak para bile bulamıyor. Açlıktan, hastalıktan ölen oğlunun cenazesini kaldıracak cenaze masrafın karşılayacak kadar bile parası yok. O denli acılar içinde, yoksulluk içinde ömrünü tamamliyor. Can Yoldaşı Engels'in babasının ticaret şirketinden, ki babası ölünce Engels yönetici olarak onun başına geçiyor, oradan aktarılan sınırlı, cüzi yardımlar olmasa yaşaması mümkün olmayacak. Işte böyle bir önderin teorisiyle karşılaşınca, bir anda, insanlığın gerçek kurtuluşunun nerede olduğunu elle tutarca görüp kavradık. Ardindan da tabii bir işçi çocuğu olan Usta'mız Hikmet Kıvılcımlı ile tanıştık. Hikmet Kivilcımlı'nın yaşamı da yoksulluk içinde geçmiştir. Yol Anıları'nda anlatır, 22.5 yıllık cezaevi hayatı, isci annesinin ve teyzesinin kendi geçimlerinden biriktirebildikleri o kırk kırsığı cezaevinde yiyecek, yemek ya da gıda maddesi olarak göndermesiyle geçmiştir Önderimizin de. Oysa çok başarılı bir hekim. Psikiyatrinin Türkiye'de kurucularından, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin ünlü başhekimi Mazhar Osman'ın Asistanı. En gözde Asistanı. Ama 1925 Komünist Tevkifatı'nda içeriye alınıyor ve ondan sonra mesleğini yapma imkanı verilmiyor, arkadaşlar...
··
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.