Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Çok yoksulluk var ve o kadar da suç. Yoksulluk azalınca suçlar da azalacak." 'Doğrular, haksızlıkların düzensizliklerin at oynattığı bir toplumda, insanın(bireyin) kendi kendisi olmak güçlüğünün, giderek olanaksızlığın yaşanmış bir belgesi" diye başlamak isterdim" diye başlıyor önsöz. Kitabı çeviren Ferid Edgü önsözün devamında da "Bugün üstünde durulacak sorun , her şeyi "mubah" gören devrimci düşüncenin ,insana yaşam kapısını gerçekten açıp açamayacağı değil ,bu aşırı uçlar arasında devrimin,insancıl ahlaki ve tüzel soluğunu koruyup koruyamayacağıdır." "1905 yılının Şubat ayında ,Moskova'da ,Devrimci Sosyalist Parti'den bir grup terörist ,Çar'ın amcası Büyük Dük Serj'e bombalı bir suikast düzenler. Bu suikast öncesi ve sonrasında pek sıradan olmayan olaylar Doğrular'ın konusunu oluşturdu. Albert Camus’un tartışmalı oyunu olan Doğrular kitabının arka kapağında şöyle diyor: “Doğrular, Çarlık Rusya’sında geçmiş gerçek bir olaydan esinlenen bir oyundur. Eğer devrim için her şey mubahsa, devrim sonrası toplum, hangi insancıl temeller üzerinde yükselecektir? Sorunun yanıtı, bu oyunun yazılışından yarım yüzyıl sonra tüm anlamını yitirmiş gibidir. Son otuz yılda dünyayı saran terör eylemlerini gerçekleştirenler için, böylesi etik sorunlar yoktur. Ama bir zamanlar sorulmuş, tartışılmış, bugün kör inançlara yenik düşmüş, yok sayılmış sorunlar bundan böyle tartışılmayacak demek değildir. Bunun aksine inanmak teröre boyun eğmek demektir. Camus’un, tüm yapıtları gibi, Doğrular da, insanoğlunun onurlu yaşamı için bir başkaldırı niteliğinde. Özellikle, terörün binbir yüzünü tanıyan günümüz insanları için.” İdeallerimizi yaşatmak için nereye kadar ileriye gidebiliriz? Sınırsız bir şekilde ilerlersek, baştaki soruya döneriz. İdeal bir düzen için sınır tanımıyorsak, ideal düzen hangi değerler üzerinde yaşayabilir? Camus'a göre “her şeye izin varsa” bu, devrimcileri cinayet işlemek için “mantıklı” nedenler aramaya yöneltebilir. Bu da tehlikeli sonuçlara yol açar. İki düşünce arasında sıkışıp kalanlar mutlaka bu kitabı okuyun derim. Her ne görüşe sahip olursak olalım insan olmanın getirdiği insanlık değerlerinin er zaman göz önünde bulunması gerekir. Dora kendi yaptığı bombayı atarak Büyük Dük'ü öldürecek olan Kaliayev'i seviyor. Büyük Dük'ü öldürecek olan bomba , aynı zamanda Kaliayev'i darağacına götürecektir. "Gerçekten doğruluğu sevenlerin başka bir şey sevmeye hakları yok. Onlar da benim gibi dik, başları yukarda,gözler bir noktaya dikili…" İçinde bulunduğu durumun bilincinde olan Dora devam eder. "Aşkın ne işi var bu gururlu yüreklerde? Aşk, yavaşça eğer başları. Bizim boynumuzsa dimdik. " Gurur? Evet,ama bir özrü var. "Biz halkımızı seviyoruz.Ondan uzakta ,kendi kendimizin düşüncelerine gömülü, öylecene yitmiş,yaşayıp gidiyoruz işte. Ya halk? O…o seviyor mu bizi? Biliyor mu kendisini sevdiğimizi? " Kaliayev'in yanıtı: "Ama sevgi dediğin bu, her şeyi vermek, geri dönüş umudu olmadan…" Çevirelim: ölüme doğru yürüyüşte sevmek ve sevilene hiçbir zaman ulaşamayacağını bilmek. Bu "kendilerinden daha büyük olmaya mahkum olanlar" için tek avuntu ,insanın yüceliğini ,gelecekte değil, ölümde, kendi ölümünde ,açıkçası ,intiharda bulması. Kısırdöngü. "- Sekiz gün sonra insan yüzü görmek iyi olsa gerek. - Bu görülecek yüze bağlı." "Doğrular, devrim içinde bireysel ahlakı ,yaşanmış bir olay içinde alıyor. Ama sahneye görünmeyen ışığı tutan ,onların ölümünden sonra olup bitenlerdir. Ama biliyoruz, tarihin altın sayfaları arasında bireysel ahlaka ayrılmış olanların sayısı sıfırdır." diye bitiriyor Ferid Edgü önsözünü. Kitabı seveceğinizi düşünüyorum. Çok düşündürecek alıntılar mevcut. Keyifli okumalar!
Doğrular
DoğrularAlbert Camus · Yaba Yayınları · 2003729 okunma
··
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.