Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Türkiye'nin Demokrasi ile İmtihanı
Lütfen bu incelememi tüm siyasi görüşlerinizi uzakta tutarak, ön yargısız bir şekilde okuyun. Bu incelememi iki başlık içerisinde yazacağım. Birincisi demokrasi adına, demokrasinin güçlenmesi adına çile çeken bir şahsiyet olan Mustafa Balbay özelinde demokrasiyi sorgulayacağız ve düşüneceğiz, ikincisi de kitabın içeriğinden bahsedip ufkumuzu açmaya çalışacağız. Öyleyse lafı daha fazla uzatmadan hadi başlayalım. Birinci Bölüm: Demokrasi Savaşı Ben bu kitabı Ankara Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet Yayınları standında gördüğüm ve kendisi ile kısa bir sohbet etme şansını yakaladığım kitabın yazarı olan Mustafa Balbay’dan imzalı olarak almıştım. Hep aklımdaydı okumak ama her şeyin bir zamanı olduğunu düşündüğümden olsa gerek, kitabı bu ara bitirebildim. Mustafa Balbay o bir gazeteci, o bir siyasetçi, o bir yazar, o bir eski milletvekili, o bir eski tutuklu, o bir düşünür. Mustafa Balbay, hükümeti düşürme suçlamasıyla 34 yıl hapis cezasını çekerken, hapishane ortamında yazdığı, 80 ülkeye yapmış olduğu gezi ve seyahatlerinde gördüklerini anlattığı, ayrıca aklına takılan, söylemek istediklerine aracı olarak düşündüğü konuları kendimle söyleşi diye adlandırdığı bu kitabında yazmış ustalıkla ve sadelikle. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 2. maddesi; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” hükmü yer almaktadır. Peki demokrasi ne demek? Demokrasi: Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir. Peki siz, Türkiye’de tüm yurttaşların eşit sayıldığını düşünüyor musunuz? Ben düşünmüyorum. Mustafa Balbay 1981 yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni birincilikle bitiren bir şahsiyettir ve gezi, inceleme, siyaset ve çocuk edebiyatı alanında 29 kitabı olan bir şahsiyettir. Ülkemizin sıkıntılı dönemlerden geçtiği aşikar bir gerçektir. Eskiden çeşitli kumpaslarla balyoz, ergenekon vesaire tutuklanan ve haksız yere hapse gönderilen yüzlerce insan vardı, şimdilerde ise yine ders alınmamış olacak ki yine yazdıklarından ve düşüncelerini söylediklerinden ötürü yüzlerce ilim, irfan sahibi yetişkin vatandaşlarımız benzer akibetleri yaşamaktadırlar. Demokratik ülkelerde düşünce ögürlüğü ve fikirlere saygı esastır velev ki söylemi yanlış dahi olsa, beğenmeseniz bile saygı duymak zorundasınız. Bu medeni olmanın temel şartıdır. Herkes sizi beğenmek ve övmek zorunda değil, kaldı ki aydın diye nitelendirdiğimiz şahıslar ülkede çarpıklık ve bozuklukları yazmıyorsa ona aydın da denmez zaten. Ülkede her muktedir sahipleri güçlü oldukları zaman verdikleri sözleri unutup, demokrasiyi adeta kendi emellerine ulaşmak için gizli bir maske gibi, varacakları yola ulaşmak için araç olarak kullanmaktan vazgeçmiyorlar. Belki de bunun sebebi Cumhuriyetimizin genç sayılacak yaşta olmasından ötürü, demokrasi normlarını içselleştiremediğimiz ve hukuku tüm yönleriyle yaşantımıza etkin kılamadığımızdan kaynaklanıyor sanırım. Her iktidara gelen halk için söylediklerini unutup kendisine muhalif olanları süratle cezalandırma yöntemine gidiyor tıpkı Balbay’ın başına gelenlerde gördüğümüz gibi. Ama Balbay çok güçlü ve dirayetli bir gazeteci olduğundan olsa gerek hiçbir zaman ne isyan ediyor yaşadıklarına ne de düşman kesiliyor kendisine bu zulümleri reva görenlere ve devletine karşı. Aslında ben ülkemizin böylesi insanlarla uğraşarak zamanımızı ve enerjimizi boşa harcadığmızı düşünen birisi olarak bu konuda ki fikirlerimi şu iletide sizlerle paylaşmıştım. Buyurun linki #74452970 Her kim olursa olsun, parti, örgüt, organizasyon yaptıklarında ve eylemlerinde mal yerine insanı esas alırsa o örgüt veya organizasyon sevilir ve kalıcı olur. Ama insandan ziyade metayı üstün tutarsa tarihin çöplüğünde yerini almaya mahkumdur. Bu bakımdan düşünecek olursak ülkemiz partiler çöplüğü olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Umarım bu oluşumlar gerçekten uğraşmaları gereken konulara kafa yorar ve daha medeni ve yoksulluğun uzak olduğu, gelişmiş ve özgür bir ülke olabiliriz bizler de. İkinci Bölüm: Kitap Tanıtımı Hani derler ya çok gezen mi bilir çok okuyan mı diye. Balbay bu ikisini de güçlü bir şekilde sürdüren şahsiyetlerden birisi. Sadece hapishanede yatarken yanına 100 kitap alan birisi. Böylesi çok okuyan birisi, üstelik bir de dünyayı gezip anlatırsa nasıl benzersiz yazılar çıkacağını bir düşünün. İşte bu kitap öylesi bilgi verici, etkileyici ve gördüklerini anlatması bakımından da çok gerçekçi ve doyurucu bir kitap olarak karşımıza çıkmakta. Ben kendi adıma çok nasiplendim ve hem bilgi seviyem arttı hem de dünyaya bakış açım değişti. Bir kitabı okurken ne kadar çok altını çizmişsem o kitap o nispette kıymetlidir benim için ve bu kitap da altını çizdiğim çok yer var. Dönüp, dönüp tekrar bakıp okuyorum. Moğolistan’daki Türkler’in bize bakış açısını da öğrendim, Casablanca’da Casablanca (aynı adlı meşhur filmden kaynaklı) adlı mekanda Adanalı 15 dil bilen Türk’ün piyano çaldığını da öğrenmiş oldum. Montaigne’in Denemeler kitabını okuduysanız bilirsiniz, Montaigne meşhur kitabında birçok olguyu irdeler bu kitapta ise Balbay benzer şekilde bizi denemeleriyle de karşılıyor. Sadece gezi yazıları yazmakla kalmıyor aynı zamanda İbni Haldun’dan, Türkçe ve Dil Üzerine, Savaş ve Barış’tan Göç-Türkler üzerine çok değişik konu başlıkları ile denemeler ile de karşılıyor okuru. Ama burada ki fark anlattığı hususlar genel olarak doğruluk, cesaret, görgü gibi soyut kavramlar yerine daha çok somut olgular olması beni daha çok cezbetti ve mutlu etti. Mustafa Balbay eski medeniyetlerden, Soğuk Savaş dönemine, Çinliler’den Ruslara, Araplardan Kazaklara, Savaş ve Barış konularından Türkçe üzerine, çok geniş bir perspektiften anlatarak okuyucuyu adeta keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap sanıldığı gibi iktidarın her yaptığını eleştiren bir kitap değil kesinlikle. Kitabın içersinde parti ismi son kısımda yer alan Gezi Direnişi hariç hiçbir yerde geçmiyor bile. Özellikle Türk coğrafyasında gezip gördüklerini en samimi ve içten bir dille akıcı bir şekilde aktarmış okurlara. Kitabın yazılmasının üzerinden yıllar geçse de pek de ders alınmadığını yaşayarak müşahede ediyoruz. Dilerim yaşanan bunca kötü olaylardan kısa sürede dersler çıkartılır, özgürlükler ve demokrasi ülkesi olduğumuzu bizlerde söyleriz gururla. Önemli Not: Bir parti taraftarı değilim kesinlikle, takım tutar gibi parti tutulmasına da karşıyım. Ben doğrunun, iyinin, benim hakkımı koruyanın tarafındayım.
Geçmişten Geleceğe Türkiye
Geçmişten Geleceğe TürkiyeMustafa Balbay · Cumhuriyet Kitapları · 201414 okunma
··
48 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Emre E. okurunun profil resmi
Türkiye'de demokrasi sadece yanılsamadır. İçerden ve alttan gelen talepler ve baskı ile oluşturulan değil,üstten ve dış dinamiklerin zorlamasıyla oluşturulan temsili bir nispi demokrasi var bu ülke de sadece...Hepte öyle olmadı mı? Nazım,Sabahattin Ali,Yaşar Kemal,Orhan Kemal ve nice aydınlarımız incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle yıllarca hapisler de süründürülmedi mi? Öldürülmediler mi? Her dönem de örtülü veya örtüsüz mutlak bir faşizm rüzgarı estirilmedi mi? Bu dönemleri yaşatanlar da kendilerini daima "en demokrat ve millet sevdalısı" olarak pazarlamadılar mı? Günümüz şartları üzerinden demokrasi havariliği yapanların mazilerini de biliriz. Mustafa Balbay da onlardan biridir ve pek masum birisi değildir. Kendilerini devletin sahibi olarak gören güç odakları ve koridorların medya temsilciliğini yapan tetikçi gazeteciler mi bize demokrasi öğretecekler?
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Sakat bir düşünce anlayışın var. 1.si ben bu topraklara eskiden olduğu gibi huzur ve adaletin geleceğine dair inancımı koruyorum. 2.si kin güderek sorunları çözemezsiniz. Hele ki kendi vatandaşına kin güderek bu topraklara barış gelrmez. Temennim senin gibi düşünen insanların azalması.
4 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.