Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

741 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bizim vicdan ve ödev anlayışımız nedir?
Sizce birini öldürmek çoğunluğun iyiliğine hizmet ediyorsa meşru ve ahlâkî sayılabilir mi? Yoksulluk sebebiyle üniversiteye ara vermek zorunda kalan Raskolnikov'un aklını bu gibi sorular kemiriyordu. Sosyalist düşünceye göre, suç, sosyal düzenin bozukluğuna karşı bir tepkiden ortaya doğar. Bütün kötülüklerin nedenini ortamın bozukluğunda aramak gerekir. Eğer toplum güzel bir biçimde düzenlenecek olursa ortada tepki gösterilecek bir neden kalmayacaktır. Böylece de bütün suçlar hemen yok oluverecektir. Raskolnikov'un teorisine göre insanlar iki gruba ayrılmaktadır: olağanüstü insanlar ve sıradan insanlar. Sıradan insanlar hiçbir zaman yasaların dışına çıkamaz ve söz dinler kişiler olarak yaşamak zorundadırlar. Olağanüstü insanlar ise her türlü suç işlemeye kendilerinde hak görür, bütün yasaları çiğnerler. Bu olağanüstü kişiler, sıradan insanların uyması gereken yasaları oluşturan kişilerdir zaten. İşin en ilginç yanı ise bu iyiliksever kişilerden, insanlığın kurtarıcılarından birçoğunun korkunç birer kan dökücü olmasıdır. Raskolnikov'un kafasını kurcalayan mesele Napolyon gibi birçok liderin amacı doğrultusunda oluk oluk kan akıtabilmesi ve bu gibi eylemlerin toplum nezdinde ahlâkî sayılmalarıdır. Raskolnikov, insanlığı kurtarmak gibi bir ideali gerçekleştirme safhasında olağanüstü insanların birtakım sınırları aşmakta hakkı olduğunu iddia eder. Toplumu sömüren, yoksulların bir nevi kanını emen birini öldürerek onun sahip olduklarını ihtiyaç sahiplerine dağıtması onun için ahlaki bir eylemdir. "Sen ne dersin bu işe, yapacağın binlerce hayırlı işle ufacık cinayet unutturulamaz mı?.. Bir hayata karşılık kötü yola sürüklenmekten, mahvolmaktan kurtulacak binlerce hayat!.. Hem toplumun dengesi içerisinde bu verimli, bu aptal, bu huysuz kocakarının yaşamının ne değeri olabilir ki?.. " Raskolnikov, olağanüstü insan olma çabasıyla cinayet işler. Cinayeti uzun süre öncesinden planlamıştır Raskolnikov. Temiz bir şekilde tefeci kocakarıyı öldürecek ve elde ettikleriyle bu günahı telafi edecektir. Ancak cinayet esnasında işler planladığı gibi gitmez. Raskolnikov kocakarıyı öldürürken dairenin kapısını açık unutmuştur ve içeriye giren masum Lizaveta'yı da öldürmek zorunda kalmıştır. İnsanların kapının önüne birikmesiyle de soygunu tamamlayamadan kaçmak zorunda kalır. Cinayeti işlerken yaptığı hatalarla birlikte içine girdiği psikoloji Raskolnikov'a sert bir gerçeği gösterir. Kendisi olağanüstü bir insan değildir ve özellikle suçsuz Lizaveta'yı öldürmesinden dolayı vicdan azabı çekmektedir. Paraları bir yere saklar ve suçlu psikolojisine girer. Raskolnikov'un karşılaştığı gerçek onu paranoyaklaştırır ve delirmenin eşiğine gelir. Bu anlatılanlar yalnızca onu teslim olmaya ve yeniden dirilmeye götürecek olan hikayenin başlangıcıdır. Raskolnikov'u yeniden diriltecek ise aşk olacaktır. Birinin yüreği, ötekinin yüreği için bitmez tükenmez bir yaşam kaynağı olacaktır. Raskolnikov'un hayatında felsefenin yerini yaşam alacak, yalnızca duygularıyla yaşamayı öğrenecektir. Ve bu yepyeni hikaye, bir dünyadan bambaşka bir dünyaya geçişin hikayesi olacaktır.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Cem Yayınevi · 2003159,1bin okunma
·1 alıntı·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.