Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İNSANI DARMADAĞIN EDEN BİR ROMAN
Sizce dünyadaki kum taneleri mi daha fazla yoksa uzaydaki yıldızlar mı? Cevap uzaydaki yıldızlar. Bakın gezegenler değil yıldızlar. Peki uzayda herhangi başka bir canlının olmama olasılığı mı daha korkunç yoksa olma olasılığı mı? Bence ikisi de eşit derecede korkutucu. Uzaylılar varsa bile insan şekilli olduklarını kim söylemiş belki de okyanus şeklindeler. Bilim kurgu ikiye ayrılır birincisi atlı karınca gibi ona binersiniz ve gerçeklikten keyif alırsınız. Diğer seçenek de uçan balon gibi sizi alır bambaşka bir gerçekliğe götürür işte Solaris bu türden. Sayın Stanislaw Lem öyle bir kitap yazmış ki kitabı bitirmeme rağmen günlerdir etkisinden çıkamıyorum ki inceleme yazayım. Sanki bir tane fazla cümle yok bu kitapta o denli doygun o denli tatmin edici ve acayip büyüleyici. Lem tıp fakültesi mezunu bir doktor ve fizik eğitimi de almış. Tıp ile ilgili latince göndermelerin bir kısmını anladım tabi ki kendi bölümümden kaynaklı olarak mesela m.sartorius kası vücudumuzdaki en uzun kas ama baya ince bir kas. Kitapta da Sartorius isminde bir karakter var ve aynı Latincede olduğu gibi uzun ve ince birisi. Ama yazar bazı yerlerde öyle bir coşmuş ki ulan acaba ben salak mıyım niye bir okumada anlamıyorum diyip üç dört kere okuduğum yerler oldu. Kitabın bu özelliği herkese göre olmadığını ama belli insanları acayip tatmin edeceğini gösteriyor. 1950 ve 1960’lı yıllarda Amerika ve Sovyetler Birliği arasında adeta uzaya çıkmak için bir yarış vardı. Ve bu yarış kendini başka alanlarda da gösteriyordu. Kitaplarda Bilim-Kurgu türünü Amerika adeta domine ediyor ve rakibine nefes aldırmıyordu. İşte o Amerikan bloğuna karşı Sovyetlerin en güçlü silahı da Stanislaw Lem’in başyapıtı Solaris oldu hatta o zamanların en ünlü yönetmenlerinden Andrei Tarkovsky de bu kitabın çok başarılı bir filmini de çekince Solaris’in popülerliği aldı başını gitti. İnsanların karmaşık uzaylı yapıları karşısındaki acizliği ve her gördüğü yabancı yapıyı anlayamadığı yapıyı yok etme isteği hep karşımıza çıkıyor. Bu kitabı okurken bazen dedim ki bu çok farklı bir bilim kurgu çünkü çok fazla felsefe barındırıyor ki bu da en sevdiğim anlatım şeklidir. Felsefi sorular sordurtan beni düşünmeye iten. Bazı sayfalar oldu ki acaba ben olsam ne yapardım diye kitabı bırakıp pencereden dışarılara bakar halde buldum kendimi. Ölümünden kendinizi sorumlu bulduğunuz ve yıllar önce ölmüş bir sevdiğiniz eşiniz olur kardeşiniz olur bir anda karşınıza çıksa ne yapardınız? İnsan her şeyden kaçabiliyor ama uzayın öbür ucuna da gitse vicdanından ve kendi şeytanlarından kurtulamıyor. İşte o şeytanlardan kurtulmanın yolu onlarla yüzleşmekten geçiyor. Benim de bununla ilgili bir yazım vardı buradan ulaşabilirsiniz: kemalistmanifesto.com/2019/12/seytanl... Sonuç olarak bu kitap çok yoğun sorgulamalar içeren ve beklentimin fazlaca ötesinde bir kitap oldu. Ama kişiden kişiye değişebilir bazı insanlar yavaş bulabilir bazı insanlar saçma bulabilir. Benim kişisel fikrim bu kitabın bir şaheser olduğu ve benden tam puanı hak ettiği. Bence okuyun, okutturun, ayrıca Tarkovsky abimizin çektiği müthiş filmi de izleyin zaten 1972 yapımı 3 saat bir filmi izliyorsanız sinemaseversinizdir ve sıkılmazsınız diye düşünüyorum. 10/10
Solaris
SolarisStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 20181,122 okunma
··1 alıntı·
1.826 görüntüleme
Ayşe Keleş okurunun profil resmi
Heyecan dolu bir anlatım tarzı yakaladım kısacası güzel bir inceleme olmuş.Diğer yazınız da güzeldi.Bütün melekler itaat ederken şeytan ateşten yaratıldım ben üstünüm kibrine kapıldı.''Tanrım izin ver ki insanların ne kötülükler yapabileceğini göstereyim '' dedi sonra ve her gün her an insanoğlunu yoldan çıkarmak için işbaşında.''Allah şeytana uydurmasın''diye bir söz var.İnsanoğlu isterse şeytanı yenme gücüne her zaman sahip.Teşekkürler...
Kemal Berkay Buran okurunun profil resmi
Öncelikle yorumunuz için teşekkür ediyorum. "İnsanoğlu isterse şeytanı yenme gücüne her zaman sahip" cümlenizdeki "isterse" kısmının en kilit nokta olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanlar bahane üretmeyi çok sever. Hayattaki başarısızlıklarını veya yaptığı kötü davranışları her zaman kendi şeytanlarından kaynaklandığını söyleyebilir.Bu konuda da Sabahattin Ali'ye de bir göz kırpmak gerekiyor tabi.
Melek okurunun profil resmi
Incelemenizi okudum. Beğendim. Dert edenler hakikate ulaşır. Lem hakikati dert etmiş ve bu nedenle tarihe çivisini çakmıştır. Sizinde farkındalığıniz yüksek. Incelemenize ek olsun diye solaris incelememi sizinle paylaşmak istedim #58333632
Ülker okurunun profil resmi
Çok güzel incelemişsiniz . Ben filmi çok eskiden izlediğim için bazı şeyleri normal olarak hatırlamadım , ama okudukca filmdeki sahneler gözümün önüne geldi . İncelemizden sonra kitabı mutlaka okuyacağım dedim . Ellerinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.