"Ne kadar ovsan, duşun yaptığını asla yapamazsın avradım, uğraşma! Köylünün kiri, öyle giysiden giysiye ovmakla filan çıkıverse, daha ne istersin gı!..." Dudaklarını yeniden devirip güldü Bayram. "Çok safsın be Haçça!..." dedi. "Hem köylünün kirini bir kezcik temizledin diyelim, öyle kalacak değil ki! Gene
kirlenir! İnsan köy yerinde boyuna terler, toza toprağa batar, öyle değil mi? Ama onlar hiç terlemez, hiç toza toprağa batmaz. Onları sen ne bileceksin? Bir yıkandılar mı, kirlenmeye
kalmadan bir daha yıkanır onlar! Yaa, akıllım!..."