Henüz Jung’un nevroz konusunda getirdiği açıklamanın daha ötesine geçebildiğimizi düşünmüyorum. Hatta onun dikkat çektiği tehlikeyi de henüz anlayabildiğimizi sanmıyorum. Eğer anlayabilmiş olsaydık psikolojik danışmanlık odalarında insanları sadece normalleştirmeye ve topluma adapte etmeye çalışmak yerine insanların psişenin yapısını öğrenmeleri için onları teşvik etmeye (eğitmeye) ve bireyleşmelerini desteklemeye çalışıyor olurduk. Bunu yapabilmek de psişe bilimcileri ve araştırmacıları olarak en başta bizlerin insan psişesini, haliyle de doğa bilimlerini, mit ve efsaneleri, insan bedeninin inceliklerini ve işleyişini, sadece insanlık tarihini değil, tarih boyunca doğanın gelişimini bütünlüklü şekilde öğrenmemizi gerektirir; sadece istatistik verilerle değil, psişenin sunduğu “biricik” sembolleri okuyabilmeyi ve en önemlisi de kendi bilinçdışımızla derinlikli şekilde yüzleşebilmiş olmayı gerektirir.