Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

222 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Dikkat! İncelemede bahsedilen çoğu kaynak İngilizce dilindedir. Tolkien'i sadece legendarium'ı ile tanımak yetmez; onun bu efsaneyi yaratmasıyla sonuçlanan mesleki merakını da anlamak gerekir. Bildiğiniz üzere Tolkien bir filolog. Kendi mitolojisini ve dilini yaratan bir filolog. *Burada diğer fantastik kurgu yazarlarına ASLA diss atılmamıştır.* A Secret Vice, Tolkien'in A Hobby for the Home adında bir derneğe yaptığı konuşmanın metnidir. Ayrıca Fonetik Sembolizm üzerine yazdığı bir essay de kitabın içeriğine dahil edilmiş. Baştan sona çok dolu bir kitaptı. Tolkien'in 'yaratılmış diller' üzerine görüşleri ile başlayalım. Söz veriyorum çok uzun olmayacak. #78215024 - 1956'da Thompson'a yazdığı mektubunda Tolkien, Esperanto gibi yaratılmış dillerin, dilin devamını sağlayacak efsaneleri olmadığı için öldüğünü söylüyor. Hatta, literal olmak gerekirse, bu dillerin ölü antik dillerden (Latince, Eski Yunanca vs.) bile daha ölü olduğunu söylüyor. Kendi yarattığı diller (özellikle Quenya ve Sindarin) yaşasın diye o dillerin kullanıldığı efsaneler yani LOTR ve Silmarillion'u yazıyor. Bu efsaneleri yazmasındaki tek sebep bu değil tabii ki. Tolkien büyük bir mitoloji hayranı, sırf Kalevala'yı okuyabilmek için Fince'ye yapısal (fonetik ve morfolojik) olarak benzer bir dil (Quenya ya da Qenya) yaratıyor. Ayrıca Beowulf ve Kral Arthur üzerine yazdığı incelemeler de var. Kitap halleri mevcut. Bkz.
Beowulf
Beowulf
ve
The Fall of Arthur
The Fall of Arthur
(Türkçesi sanırım henüz yok) Tolkien'in Silmarillion'u yaratmasındaki önemli diğer bir sebep de bir İngiliz mitolojisi yaratmak istemesi. İskandinav ve Viking efsanelerine o kadar özeniyor ki Hobbitteki isimlerin çoğunu bu mitolojideki cücelerden seçiyor, bkz. Dvalin, Bifur, Oin, Thorin, Gloin ve Gandalf. (Kaynak olarak
Viking Mitleri
Viking Mitleri
'ne bakabilirsiniz.) Hatta..
The Legend of Sigurd and Gudrún
The Legend of Sigurd and Gudrún
kitabının girişinde Christopher Tolkien'in paylaştığı bir mektupta(?) bu isimlerin alıntı oluşu ve Hobbit hikayesinin genel olarak özgün olmayışından yakınıyor Tolkien. Hatta bu yüzden Hobbit'i hor görüyor bile denilebilir. Yani tam anlamıyla orijinal olmadığı için Hobbit'i sevmiyor. (#44459957) Tolkien'in İskandinav Mitolojisi ve Vikinglerin etkisinin altında kalması kaçınılmaz bir durum. Eğitim hayatında aldığı ve verdiği dersler ile Gordon'la kurdukları kulüp bile Sagalar üzerine. William Morris'in Völsunga Saga çevirisini okuduğu biliniyor. (Kaynak: hizliresim.com/EY72k1, Skeat Ödülünden kazandığı 5 pound'ın bir kısmıyla William Morris'in Völsunga Saga kitabını aldığı biliniyor.
The Story of Sigurd the Volsung and the Fall of the Niblungs
The Story of Sigurd the Volsung and the Fall of the Niblungs
) Hatta bu kitaptan esinlenerek aynı Saga'nın kendi versiyonunu yazmış. Üstte bu kitabı alıntılamıştık. Tolkien'in yarattığı diller (evet, birden fazla) konusunda birçok çekincesi var aslında. Kitapta, kendi yarattığı dilden ve o dille yazdığı bir şiirden örnek vermeden önce, giriş paragrafında mütevazi cümleler kuruyor. Mesela, "Sanırım artık kendi örneklerimin utanç verici ifşasını daha fazla erteleyemem..." Bu alçak gönüllülüğün sebebi de kitabın birkaç yerinde belli edilmiş. Tolkien akademideyken ne yazık ki çalışmaları (Hobbit öncesi) çok değer görmüyor. Hobbit 1937'de basılana kadar Tolkien 22 yıldır dillerle ilgileniyordu, kuzeni Mary'ye Nevbosh adını verdikleri dilin yaratılışında yardım etmişti, Latince ve İspanyolcadan etkilenmiş Naffarin adında bir dili de kendi yaratmıştı. Naffarin çok karışık gelebilir ama Nevbosh dilinden biraz bahsetmek isterim. Tolkien'e göre bu dil aslında Mary'nin eseriymiş, kendisi sadece kelime konusunda ve birkaç yazım kuralında yardım etmiş ona. Nevbosh'u New Nonsense olarak çeviriyoruz. Yani... 'bosh' Türkçe'de kullandığımız "boş" kelimesinin yabancılaşmış hali. Adı Türkçeden geliyor olsa da bu dil çoğunlukla İngilizce, Latince ve Fransızcadan esinlenilerek yaratılmış. "Bosh" kullanımının nasıl yaygınlaştığına bakalım. Bu kullanıma ilk kez J.J. Morier'in Ayesha: The Maid of Kars adlı eserinde rastlanmış. Tarih 1834. Bu kullanımın yaygınlaşması da İngiliz Şair Edward Lear'ın yazdığı parodi gazete The Nonsense Gazette'deki Profesör Bosh karakteri ile olmuş. Danimarkalı dilbilimci Otto Jespersen bu kelimenin yaygınlaşmasındaki sebebin, 1. Dünya Savaşı sırasında Fransızların Almanlara 'boche' ya da 'bosch' demelerindeki sebep ile aynı olduğunu söylemiş. Bizdeki boş ile boche aynı değil, sadece okunuşları aynı-benzer. (Boche'un tam hali portmanteau alboche'dur. Alboche ise Allemand ve Caboche'un birleşimidir. Allemand: Alman, caboche: kabak ya da kafa.) Tolkien'in mütevaziliğine bir geri gelelim. Tolkien'in o dönemlerde yayınladığı essaylerde dillere ve yaratılmış dillere bakış açısını belirten birkaç anahtar nokta var. Bunları özetlemek gerekirse: Tolkien dillerin devamlılığının sağlanabilmesi için kültürel zenginliğe sahip olması gerektiğini düşünüyor. Bundan üstte de bahsetmiştik. Bunun dışında "coeval and congenital" kalıbını sürekli olarak tekrarlıyor kitapta. Çağdaş ve doğuştan gelen. Bu kelimeleri biraz düşünelim. Ve biraz da Tolkien'in bu bakış açısının etkilediği diğer yaratılmış dillere değinelim: Ursula'nın Kesh dili, Okrand'ın Klingon dili ve Peterson'ın Dothraki dili. Bu dillerin hepsi Tolkien'in ilkin söylediği "kelimelerin estetik açıdan memnuniyet verici olması ve kelime-anlam ilişkisinde uygunluk belirtmesi" gerekliliğinden yola çıkılarak yaratılmıştır. Dilin, o dili konuşan insanları tanıtması, "temsil etmesi" gerekiyor. Kulağa hoş gelmesinin yanında, kelimenin, anlamı ile arasında bir bütünlük de olması gerekiyor. Bu yüzden de orijinal olması gerekiyor; Paget vb. dil meraklılarının yaptığı gibi gelişmemiş (pardon, sömürüldüğü için gelişememiş) ülkelerin duyulmamış dillerinden birkaç kelime alıp sanki bu kelimeler gökten inmiş gibi davranılmamalı. Tolkien diyor bunu. İyi de diyor. Yukarıdaki mütevazi cümlenin geçtiği paragrafta, devamında paylaşacağı dil ve şiirdeki 'fonolojinin' bizim ilgimizi çekmeyeceğinden de bahsediyor. Tolkien bu essayi yazdığında yıl 1931'di ve yaklaşık 16 yıldır dil yaratmayla uğraşıyordu. Bu uğraşının beklediği olumlu dönütleri almaması sonucunda belli ki umutsuzluğa kapılmış ama bunu belli etmemek için alçak gönüllü davranmayı seçiyor. Essay boyunca "kendi estetik zevkim için" ve "bireysel tatminlik için" gibi açıklamalar getirmesinden de anlıyoruz bunu. İşin kötüsü, Tolkien'in dil uğraşı anca kendisi öldükten sonra, oğlu Christopher'ın sayesinde ilgi görmeye başlıyor. Tolkien aslında bir filolog ama kimse onu bu mesleğiyle tanımıyor, basit bir kurgu yazarı olarak görüyorlar onu. Kitap hakkında söylenecek daha çok şey vardır illa ki ama birkaç ilginç bilgi paylaşarak bu incelemeyi bitirmek istiyorum. # Hobbit'in ilk taslaklarında Gandalf'ın adı Bladorthin'miş. Bu ismi Tolkien kendisi yaratmış, kökeni Gnomish/Noldorin. Bu isim gri gezginci(wanderer) anlamına geliyor. Tolkien, Hobbit'in son halinde bu ismi Gandalf'a (Wand-Elf) çevirse de orijinaldeki anlamı korumak istemiş. Yüzüklerin Efendisi'nde Gandalf'a Mithrandir adını vermiş. Bu isim de Elf dilinde (Noldorin/Sindarin) gri gezginci anlamına geliyor. "Gandalf" her ne kadar daha estetik ve 'ekonomik' olsa da Bladorthin'in de kullanıldığını görmek isterdim. # Önce Hobbit'i yazıp yayınladıktan sonra LOTR'u yazmaya geçtiği için ve bu iki roman arasında net bir geçiş olmayıp kocaman bir boşluk olduğu için, LOTR yazılıp yayınlandıktan sonra Tolkien, Hobbit'i tekrar gözden geçirip birçok değişiklik yapmış kitapta. (Koskoca bir chapter'ı silip baştan yazdığı söyleniyor. Sırf LOTR ile uyum içinde olsun diye.) # Tolkien'in İskandinav Mitolojisinden etkilendiğinden bahsetmiştik zaten. Bunun için bir örnek vermek istedim. Aslında, Tolkien'in etkilendiği mitoloji, dil ve edebiyatı öğrenebileceğiniz bir kitap var.
Languages, Myths and History
Languages, Myths and History
Kitabın içeriği çok zengin, fakat tek bir örnek vererek Tolkien'deki İskandinav etkisini göstermek gerekirse: Middle-Earth yani Orta-Dünya tanımı Old Norse dilindeki Midgard'dan (miðgarðr) geliyor. Eski İngilizce'de bu kelime middangeard'a dönüşüyor, tam çevirisi yok ama middle-enclosure gibi düşünebilirsiniz bunu. Tolkien de bunu alıp Middle-Earth'e çeviriyor. (Alakasız ama kelimenin ikinci kısmı 'garðr' modern ingilizce'deki yard'a dönüşüyor sonradan.) Kaynak: #54022293 # Tolkien'in Galler sevdasından da bahsedelim. Gnomish aslında Sindarin'in ilk versiyonlarından biri. Sindarin'in önceki adı Noldorin'di, Noldoli'nin Valinor'u terk edişinin anlatıldığı ve legendarium'ın yapı taşı sayılan Kayıp Öykülerde sıklıkla geçen bu dil, Welshlerin yani Gallerlilerin/Gallilerin dillerine ses açısından çok benziyor. Gallerlilerin, Anglo-Saksonlar tarafından sürgün edilip topraklarından def edildiği de bilinir. Tolkien'in yarattığı dil Galceye, bu yaratılan dilin kullanıldığı efsane de Galler tarihine benzemektedir. Tolkien'in yaratılmış dillerde görmek istediği şey de budur. Keyifli okumalar.
A Secret Vice
A Secret ViceJ. R. R. Tolkien · HarperCollins Publishers · 20166 okunma
··
281 görüntüleme
ghost okurunun profil resmi
Türkçe altyazılı izleyebileceğiniz bir video buldum. Tam da bu konuyla alakalı :) ted.com/talks/john_mcwh...
Kemal Berkay Buran okurunun profil resmi
Son zamanlarda gördüğüm en kaliteli ve en çok emek harcanmış inceleme olabilir, 1000kitap'a bilgelik getirdiğiniz için teşekkürler sayın orpheus 🙏
ghost okurunun profil resmi
Bu güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim. Bildiklerimi sizlerle paylaşabilmek beni çok mutlu ediyor :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.