Kişi, kendinden bilirmiş işi.
Ah bir bilsen, sınıfında ya da işyerinde arkadaş kabul ettiğin erkekler kendi aralarında sana dair neler konuşuyorlar. Eğer kuzu olsaydın kurtlardan uzak durur, kendini korurdun. Fakat ailen seni o masum halinle kurtlardan daha acımasız istismarcıların içine attı. Kurt kuzudan sadece etini ister, erkeklerse senden, seni anne yapan, yücelten, onurlandıran iffetini istiyorlar.
Kafede sohbet ettiğin, kulüpte kahve içtiğin, babana da, “sınıftan, işten arkadaş” diye tanıttığın her delikanlı en güzel, en çekici hallerinle seninle baş başa olmayı hayal eder. Sen belki işi, belki de dersi konuşurken o senin farklı farklı hallerini düşünür. Erkek erkeğe oturduklarında senden, bakışından, oturuşundan kime yâr oluşundan söz eder. Eğer bir duysan erkeklerin neler konuştuklarını, bir daha onların yüzüne bakmaya bile tahammül etmez, ortamlarına girmemeye yemin ederdin.
Kişi kendinden bilir işi :)
Başlıktaki geldi direkt aklıma, demek ki kendi de o tayfadan. Herkesi kendi gibi bilmese iyi olurdu. Malum bize saygı duyan da bir sürü insan var. Herkes sapık değil.
Ya bunu demesiyle zaten en başta kendisine hakaret eder. Nitekim kendisi de erkek. Bazen söyledikleri lafın nereye gittiğini bilmiyorlar.
2 sonraki yanıtı göster
Bu ne çirkin bir zihniyet yahu. Ben burada yazarın kadınla ilgili düşüncelerini sorgularım arkadaş! Sapıklık bu.
İlahiyatçı olmasına neden şaşırmadım acaba? Bu okullarda kadınlarla erkekleri öyle bir ayırıyorlar ki, kadın yanlarından geçerken rüzgarı yüzlerine çarpsa tahrik oluyorlar. Bu iki cinsi bu kadar ayrı tutarlarsa birbirlerinden, kadın kadın diye kudururlar tabi. En pis zihniyetli insanların ilahiyatçılardan çıktığına şahit oldum hep. Hayvan değilsiniz, kadınlarla aynı ortamda yaşayıp, selamlaşıp, sohbet etseniz bu derece hastalıklı zihinlere sahip olmayacaksınız. Sapkın insanlar. İlahiyatçı kadınlar da bunlardan hallice. Hepsi sapkın.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.