Gönderi

genç ya da geçkin, etine et gibi bakan açlığa günaydın. kedilere, delilere, yaşlılara, ergen gencin sağ cebine sıkıştırdığı eline, liseli kızın pileli eteğine, bugün yine yüzümdeki meymenetsizliğe günaydın. benim benimle bitmeyen derdime senin benimle bitmeyen derdine sonra da benim seninle bitmeyen derdime günaydın. bir çarşambaya inanmış gidiyorum tarih benim her gün hücrelerime inandığım bir gerçekse eğer yaşlanıyorum. günaydın madam bugün cesur bir hareket olarak dürüst davranacak ve onlara şöyle diyeceksin ben aslında sizi sevmiyorum. kirli sakallarınızı, kel kafalarınızı dağınık saçlarınızı vizyondan sınıfta kalmış gözlerinizi kağıttan ince iyi niyetlerinizi düzenli olarak boyadığınız tırnaklarınızı mesleki deformasyonlarınızı ben sizi hiç sevmiyorum ve hepinize günaydın biliyorsun, kimse kimseye bayılmıyor sen, bu kalabalığın ortasında yalnızlığınla oynaşırken topluluklar birleşip falanlardan bahsediyorlar insanlar hiç durmadan aynı şeylerden konuşuyor ilk kez gibi bir istikrarla kafanı ütülüyorlar gündüz düşlerinden başka dostun varsa şimdi kalksın ayağa yaşlı ve vahşi bir adam, çiçeklerini çürüttüğü ciğerinden çıkan tükürükle besliyor sen burjuvanın kızı ancak mızmızlanmaktan ve aptallardan anlıyorsun ve toplumla arana kibirli bir günaydın çekiyorsun. oldukça agresif bir hareket olarak dünya böyle bir yer değil diyen bilgeden de umudunu kesiyorsun iki yüzlülük sonradan öğrenilir biliyor ve gerekeni yapıyorsun. günaydın sana madam otuz yıllık bir mesaiden sonra kırık aynanın kırığına bakarken anladığın tüm o şeylerin tamamı için günaydın. özgün özerim
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.