Yahya Kemal için...
Paris'te yaşamış ya da payitahtta soluk almış olmak yetmiyordu demek nezaketi öğrenmeye. Köylü nadanlığı görünürde silinse de, kentli nezaketini bünye bir jenerasyonda hazmede miyordu demek!
"O ince, derin şiirler, gönülden gelmiyormuş. Sadece, kelimelerin ustalıkla yan yana dizilmesinden ibaretmiş meğer" diye söylendi yaşlı kadın.
Üzerinden çok zaman da geçmiş olsa, böylesi bir adama gönül vermiş olduğu için hüzünlendi.
Aşk gözlerini nasıl da kör etmişti zamanında!
Yine de pişman değildi ela gözlü pars.
Aşkın tek kişilik bir ruh hali, kalp hareketi olduğuna, başını dinlemek için kaçtığı Paris günlerinde, yani epey önce karar vermisti.