Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mustafa Sabri’nin düşüncesine göre Descartes’ın her şeyde şüphe duyan bir felsefeye sahip olduğu görüşü doğru olamaz. Onun Allah’a bu denli sağlam bir şekilde inandığını gösteren sözleri ortada iken kendisine böyle bir yakıştırma yapılamaz. O, kuşkucuların kalplerine yerleşmiş şüphe (şek) duvarını yıkmak için meseleye bu yönden yaklaşmıştır. Bu anlamda Descartes’ı Batı’da şüphe direklerini sarsıp yıkan ve şüpheyi felsefeden uzaklaştıran ilk kimse olarak görmek mümkündür. Onun, şüphecilerin kendisinden başka hiçbir şeye inanmadıkları şekke, “şüphe ediyorum, o halde idrâk ediyorum” daha sonra da “şüphe ediyorum, o halde varım” şeklindeki bir ifadeyle karşı koyması önemlidir. O, bu ifadesiyle şekkin de bir idrâk yolu olduğunu göstermiştir. “Mevcüd olmasaydım ne şüphem ne de varlığımın içinde mündemiç olan idrâkim olurdu” anlamını ortaya koyarak Descartes, şek (şüphe) hastalığının karşısına ilim temelini koymuş, hastalık olarak gördüğü şeyin (şek) içinden şifâsını bulup çıkarmış ve insanın idrâkinden hareketle ilk yakîn olarak kendi varlığını ispat etmiştir. Onun, “düşünüyorum o halde varım” sözü apaçık bir hakikattir. Descartes, birilerinin zannettiği gibi her şeyden şüphe duyan değil, aksine şüpheden dahi gerçek (hakikat) çıkaran bir kişidir.322
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.