İçten ve dıştan bazı mihraklar, özellikle akılları İslam'a karşı ifsad etmek ve küresel düzeyde bunalmış olan insanlık için bir umut ışığı olarak beliren ve bir değer olarak yükselen İslam'ın imajını bozmak için hatırı sayılır birçok proje üretmekte, büyük bütçeler ayırmakta ve ciddi imkanlar kullanmaktadır. Bunun sonucunda müslümanların fark etmedikleri kalın fikri duvarlar örüldü. Müslümanlar Kur'an kültüründen gittikçe uzaklaştırıldılar, onun değerler dünyasını tanımaz duruma getirdiler. Kur'an'ın insanlık camiası için öngördüğü mutlu hayatı, yüceltici ilkelerini ve felsefesini anlamaz bir hale sokuldular. Mu'ciz bir kitap olarak Kur'an'ın ayırt edici özelliklerini de bilmez ve tanıyamaz bir konuma düşürüldüler. Böylece bütün bir İslamî camia, Kur'an'ın ahlak anlayışına, hayat modeline ve ilişki biçimine yabancılaşmış oldu. Kişi bilmediği şeyin düşmanıdır sözü gereği artık Kur'an'a karşı saf tuttular. Kur'an, insalığa dünyada ve ahirette mutlu olsunlar diye gönderilen ilahi kurallar manzumesidir. Onu okumadan, anlamadan ve hayatımıza tatbik etmeden Kur'anın bize bahşettiği güzelliklerden istifade etmek mümkün değildir.