Franz Kafka’nın en sevdiğim kitabı oldu. Olay örgüsü, karakterin yaşadıkları, mekanlar ve kafa karışıklığı o kadar güzel anlatılmış ki herkesin okumasını tavsiye ederim.
Bir banka şefi olan baş karakter Josef K.’nın başından geçen bir “Dava” Hakkında yazılmış olan eser aslında sorunların tamamen dayanıksız olduğu toplumları örnek almaktadır. Bir sabah uyandığında kaldığı pansiyonun bir odasını basan memur ve gözcüler ile sorgulandığını öğrenen K, aslında neden bir davaya kurban gittiğini anlayamadı. Davanın nedenini bilmeden sürekli suçsuz olduğunu beyan ederek kurtulmak için çalışmalara başladı. Bir pazar günü ise sorgu için yola çıkmış ve vardığı mekanda hakimleri, sistemi yermek amacıyla yaptığı konuşma ile mahkemeyi karşısına alarak her şeyi daha kötü hale getirmişti. Bundan sonra ise amcasının avukat arkadaşı ile tanışması, avukatın yanında çalışan genç kadın ile aşk yaşaması davanın bir sonuca varamayacağını ona göstermişti. Son çare olarak ise çalıştığı bankanın bir müşterisinin önerisi ile mahkeme ressamlığı yapan bir adamla iletişime geçmesine rağmen bir sonuç elde edememiş ve aslında bu mahkemenin ve suçluluk halinin ömür boyu süreceğini anlamıştır. Son bölümlere doğru ise bir Rahip ile arasında geçen bir konuşmayla bir sonuca varamayan K. ömür boyu sürecek olan davasını kabul ediyor ta ki 31. yaş gününe kadar. Davası o gün sonuçlanıyor ve cezası kesiliyor.
Sürükleyici, akıcı bir çeviri ile bu kitabı çok sevdiğimi tekrardan belirtmeliyim.