Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gülmece Yazarı Olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Gülmece Yazarı Olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’ Ulaş Başar Gezgin Yazınımızda, Hasan Hüseyin, haklı olarak, bir şair olarak anılıyor. Bunda, şairin oylumlu şiir kitapları ile nehir-şiir türündeki uzun soluklu yapıtlarının büyük bir payı var. Şairin şiir kitapları, şunlar: Kavel (1963), Temmuz Bildirisi (1965), Kızılırmak (1966), Kızılkuğu (1971), Ağlasun Ayşafağı (1972), Oğlak (1972), Acıyı Bal Eyledik (1973), Kelepçenin Karasında Bir Ak Güvercin (1974), Koçero Vatan Şairi (1976), Haziran'da Ölmek Zor (1977), Filizkıran Fırtınası (1981), Acılara Tutunmak (1981), Işıklarla Oynamayın (1982), Tohumlar Tuz İçinde (1988), Kandan Kına Yakılmaz (1989) ve Karagün Dostu (1989). Hasan Hüseyin, bu şiir kitapları dışında, 5 çocuk kitabı, 1 gezi kitabı ve 3 de gülmece kitabının yazarı. Bu yazıda, bu gülmece kitaplarından biri olan ‘Made in Turkey’i (1970, Tek Yayınları) tanıtmak istiyoruz. Kitabın önsözünden, şairin yazılarının birçok dergi ve gazetede yayınlanmış olduğunu görüyoruz. Bunlar, Karikatür, Akbaba, Taş-Karikatür, Tef, Ülke, Yön, Sosyal Adalet, Çaltı, Akis, Zübük, Kirpi, Karagöz, Kim, Yeni Tanin, Rençper, Forum, Papağan, Yeni Gün, Dost, Yelken, Ataç, Varlık, Elek ve Dönüşüm. Yine aynı önsözden, şairin, ilk gülmece kitabı olan “Öhhööööö!”’nün (1964) gelirini TİP’e bıraktğını öğreniyoruz. Önsözden öğrendiğimiz bir üçüncü nokta ise, şairin kaleme aldığı ‘İtin Ağası’ adlı öykünün başına gelenlerdir. Hasan Hüseyin, bunu şöyle aktarmaktadır: “İTİN AĞASI adlı öykü, gerek basında, gerekse Parlamentoda büyük gürültülere yol açmıştır. Bu gürültü, yıllarca sürmüştür. Bence, bu öykünün öyküsü, asıl öyküden daha da ilginçtir. Vaktiyle, Aziz Nesin’in yönettiği Zübük adlı gazetede yayımlanmış olan bu öyküden devrimci öğretmenlerin güç almağa çalışması, bugünkü toplumsal düzenden çıkarı bulunan kişi ve çevreleri dehşetli ürkütmüştür. Milliyetçiliğin, vatanseverliğin, köy sevgisinin, köyü ve köylüyü bugünkü durumuyla sevmek demek olduğunu sananlar, İTİN AĞASI adlı öykünün anlatmak istediklerinden korkuya kapılmışlardır. Bunlar, elbette ki, balını yemesini bilmedikleri arıyı, iğnesinden ötürü öldürmeye kalkışanlardır. Öyküdeki köylü Cemal Ağa ile 27 Mayıs’ın lideri Cemal Gürsel’i yanyana getirerek çirkin sonuçlar çıkaranlar ve bu sonuçları, biz devrimcileri sindirmek için bir silah gibi kullananlar, bu ülkeye, bu emekçi halka, en az, işbirlikçi dediklerimiz, faşist dediklerimiz, gerici dediklerimiz kadar zararlı olmaktadırlar. Bu kişileri kendi sözleri ve eylemleriyle yakalarından tutup ışığa çıkarmak, biz devrimcilerin görevimizdir. (...)” (s.6). 26 Kasım 1962 tarihinde Aziz Nesin’in yönettiği haftalık Zübük Dergisi’nde yayınlanan ‘İtin Ağası’ öyküsünün Meclis’te sert tartışmalara yol açması, onun, 21 Nisan 1963’te, bir öğretmen tarafından, Çankırı Kız Sanat Enstitüsü’nün müsameresinde, bir öğrenciye bir tiyatro monologu olarak okutulmasıyla olur. İzleyiciler arasındaki General Reşat Bir, tiyatroyu keser, sahneye çıkıp öyküdeki ‘Cemal Ağa’yla devlet başkanı Cemal Gürsel’in kast edildiğini, bunun devlete hakaret olduğunu, dava açacaklarını belirtir. Olay, okulda geçtiği için, Mahkeme, dosyayı Valilik’e gönderir; Valilik de, Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderir. Öğretmene kınama cezası verilir, ama dava açılmasına gerek görülmez. Bunun üzerine, ‘Tabii Senatör’ Mehmet Özgüneş, Cumhuriyet Senatosu’nda, sert sözlerle, Milli Eğitim Bakanı İbrahim Öktem’den hesap sorar. Basına yansıdığı kadarıyla şunları dile getirir: “Sicilli bir komünistin çıkardığı bir dergide yer alan bu şiir neden okutulmuştur? Dergi sahibi, çok eskiden 23. Tümen Mahkemesi yoluyla askerden ihraç edilmiştir” (s.21). Sözü edilen kişi, Aziz Nesin’dir. Şimdi bu kişiliklerden bir oyun yazsak, herhalde bol güldürülü olacaktı. Özgüneş’li güldürü, burada bitmiyor; kendi ağzından dahası var: “Şimdi biraz da (İtin Ağası) başlıklı ve (Cemal Ağanın İti) konulu yazıdan bahsedelim. Çankırı Kız Enstitüsünün sahnesine kadar çıkarılan yazı ihtilâlci sosyalizmin yâvelerinden tipik bir örnektir. Yazıya göre bugünkü düzen ve bu düzeni ayakta tutan bütün müesseseler Cemal Ağanın İtidir. Bu it halkın menfaatlerinin önüne yatmış, halkın aleyhine çalışmaktadır. Bu iti kovalamak için şu veya bu müessese veya kimselerden medet ummak beyhudedir. Halk bizzat eline sopayı almalı ve bu itin üzerine yürümelidir. Bu takdirde, bugün çok güçlü gibi görünen bu itin ne kadar korkak ve güçsüz olduğu anlaşılacaktır. Yazı bu çarpık ideolojisinden başka çirkin bir dille yazılmıştır. Bu iğrenç dille müesseselerimize hayasızca taarruz edilmiştir. Yukarıda delilleriyle gösterilmiş olduğu gibi gerek Derginin sahibi ve gerekse yazıyı yazan zat Ordu ve askerliğe karşı menfi hisler taşımaktadırlar.” (s.28) Mehmet Özgüneş’i, daha sonra 12 Mart’ın Devlet Bakanı ve 12 Eylül’ün Din İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görüyoruz. Adı, Rabıta dosyasında sık sık geçiyor. General Reşat Bir ise, 22 Şubat 1962’de, görev yeri değiştirilen komutanlardan biri. *** Hasan Hüseyin’in kimi şiirlerinde görebildiğimiz güldürü dilini ‘Made in Turkey’de de görüyoruz. ‘İtin Ağası’, yalnızca konusuyla değil, diliyle de başarılı bir gülmece öyküsü. Şairin iğneleriyle acıtırken düşündüren bir dili var. ‘Burdan Çıktık’ öyküsü, tiyatro için yazılmış havası veriyor. ‘Operada Bir Vatandaş’, öykünün adından sezilebileceği gibi, operaya giden bir köylünün yöresel dilde yazdığı çok eğlenceli bir mektuptan oluşuyor. ‘Eyyam Efendileri’nde, üst sınıftan ‘sosyalist’ler ve “bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz” zihniyeti eleştiriliyor. Bu öykü, ayrıca, diyalog kurmadaki ustalıkla dikkat çekiyor. ‘Çok Büyük Bir Kayıp’ öyküsünde, Hasan Hüseyin, zenginler, ileri gelenler, generaller vb. için verilen pahalı ölüm ilanlarına dikkat çekip eğlenceli bir ölüm ilanı uyduruyor. Yaklaşık iki sayfalık ilanda, yok yok!.. ‘Zıpçıktı Osman Bey’ adlı öyküde, sahibinin sesi boyalı basın eleştiriliyor. ‘Made in Turkey’de siyasetçilerin demokrasiyle ilişkisi, görme engellilerin fille ilişkisine benzetiliyor. ‘Öyledir O Hergeleler’ adlı öyküde, Hasan Hüseyin, Ankara’nın küfürbaz, maço dolmuş şoförlerini anlatıyor. ‘Hangi Partiden Koysam Acaba’ öyküsünde, emekli bir albayın milletvekili olmak için parti arayışı üzerinden, dönemin partileri anlatılıyor. Öykü, Alevilerin ilk partisi olan Türkiye Birlik Partisi ile TİP’i tanıtışıyla ilgi çekiyor. CHP hakkında şunları söylüyor, bu öyküde, Hasan Hüseyin: “Zagonu geniştir Halk Partisi’nin. Toprak ağasıyla marabayı, fabrikatörle aç işçiyi aynı torbada barındırır. Hattâ gizli anlaşmalarla bağımsızlığı, vurguncuyla dargelirliyi aynı kurnada keseler. Yani hem domuzdan yanadır, hem senden yana...” (s.135). ‘Cuk Oturtmuş Kerata’da yarattığı Necmettin Cevher tiplemesi, plazaların solcu gazetecilerini çok iyi anlatıyor. ‘Eee... Daha Daha!’ öyküsünden, aşağıdaki parça, etkileyici: “Tam altı yıl olmuş Apti’yle görüşmeyeli. Altı yıl deyip de geçmeyin! Neler olmaz altı yılda!... Örneğin Suriye’de 66 adet darbe-i hükümet, bizde ise 666 gazeteci kodeslik olur. Afrika’da 66 devlet kurulur, bizde ise 66 parti. Fransa’da 66 başbakan değişir, İtalya’da 66 koalisyon denemesi yapılır. Amerika Vietnam’da 66 kez yenilir, Amerika Vietnam’a 66 kez yeniden saldırır. Altı yılda 66 barış andlaşması yapılır, 666 savaş kazanı kaynatılır. Bu altı yılda 66 kalkınma raporu düzenlenir bizde, 6666 uzman gelir Amerika’dan. Yine bu altı yılda, altyapı üstyapıyı 66 kez, üstyapı altyapıyı 666 kez etkiler. Hangi sözün altyapıya, hangi sözün üstyapıya ait olduğunun tartışması ise 66 bin kez yapılır bizim buralarda. Ve hattâ, bu altı yılda, sözgelişi, bizim gibi ülkelerde, küçük burjuva tombul burjuvalığa, tombul burjuvazi kompradorluğa terfi eder. Köylü şehire, şehirli Almanya’ya akabilir bu altı yılda. Badem gözlüler kör, körler badem gözlü olabilir. Yani çok şey olur bu altı yılda. Örneğin, geribıraktırılmış bir tarım ülkesi, hop deyince, av çağından ay çağına girebilir – niçin girmesin? Av çağından ay çağına girmek, bizim gibi ülkelerde, hamama veya gerdeğe veya Ortak Pazar’a veya Nato’ya, Cento’ya girmek gibi birşeydir. Biz ki sigaramızı kurşun gibi yakarız, dilersek! Ve yine bu altı yılda, evlenmiş olsam, karım iki yılda bir doğursa, üç çocuğum olurdu; yılda bir verse, altı çocuğum; ikiz doğursa, oniki; geçim darlığından dokuz doğurduğunu düşünün, yepyeni bir ülke kurardık! Altı yıl deyip geçmeyin yani. Altı yılda sağdan sola döner koca dünya! (Ne demiş Arşimed?)” (s.156). Kitabın sonunda ise bir sürpriz var. Son metin, Demir Özlü, Ece Ayhan, Mehmet Başaran, Yaşar Kemal, Demirtaş Ceyhun, Sabri Altınel, Ahmet Oktay, Özdemir Hazar, Muzaffer Buyrukçu, Hilmi Yavuz, Arif Damar, Berin Taşan, İlhan Demiraslan, Tarık Dursun K., Nedret Gürcan, Şükran Kurdakul, Yılmaz Gruda, Ceyhun Atuf Kansu, Feyyaz Kayacan, Orhan Duru, Onat Kutlar ve Adnan Özyalçıner’in bir dergideki soruşturma için verdikleri yanıtlardan (Yeni Ufuklar Dergisi, Ocak 1967 sayısı) ve bunlara yönelik olarak Hasan Hüseyin’in yaptığı iğneleyici ve gülmeceli yorumlardan oluşuyor. Bu metin, yazın tarihi açısından bir belge niteliği taşıyor. Yukarıdaki yorumlardan da çıkarsanabileceği üzere, Hasan Hüseyin’in şiirleri kadar gülmece öyküleri de okumaya değer. Onlar hem güldürmeyi sürdürüyorlar hem güncelliklerini koruyorlar hem de 1960’larla ilgili bilgilerle bir nostalji yaşatıyorlar. Kaynak Korkmazgil, H. H. (1970): Made in Turkey. Ankara: Tek Yayınları. Kaynak: Gezgin, U. B. (2017). Anlatıbilim Açısından Roman, Öykü ve Masal İncelemeleri (2000-2017) [Novel, Story and Fairy Tale Analyses through Narratology]. ANLATIBİLİM AÇISINDAN ROMAN, ÖYKÜ VE MASAL İNCELEMELERİ (2000-2017) Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin Yazında Ezilenler ve Ezilenlerin Yazını 1. Marksist Açıdan Türk Romanı. 2. Sovyet Türkologlarının Gözüyle Türk Yazını. 3. Yaşar Kemal’i Yaşar Kemal Yapan 6 Özellik. 4. ‘Boynu Bükük Öldüler’: İlk Yılmaz Güney Romanı. 5. Yıllar Sonra Yeniden Genç Gorki ve Arabesk. 6. İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu? 7. Bulgaristan Hatırası Bir Marksist Türkolog: İbrahim Tatarlı Sabahattin Ali Yazını 8. Anlatıbilim Açısından Kürk Mantolu Madonna. 9. Merhum Marko Paşa’nın Size Çok Selamı Var. 10. ‘Değirmen’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. 11. ‘Kağnı’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 12. ‘Yeni Dünya’da Sabahattin Ali Öykücülüğü. 13. ‘Sırça Köşk’te Sabahattin Ali Öykücülüğü. 14. ‘Ses’te ve ‘Esirler’de Sabahattin Ali Öykücülüğü. Gülmece ve Hiciv Anlatıları 15. Muzaffer İzgü Öykücülüğü: Azrail’den Bir Namussuz’a. 16. Gülmece yazarı olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’. 17. ‘Bay Düdük’ (1958). 18. Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan. Çokkültürlü Yazın Çokkültürlü Toplum 19. Türk Yazınında ‘Etnik Öteki’ İmgesinin Açımlanmasına Giriş Olarak Hüseyin Rahmi Yazını ve “Yankesiciler” Adlı Öykü. 20. Çokkültürlü Toplum Çokkültürlü Öykü: Sait Faik Öykücülüğünde Ermeni İmgesi. 21. Saroyan Öykücülüğü ve Yetmiş Bin Süryani. Masallar ve Efsaneler 22. Eskimeyen Bir Yazın Evreni: 30 Yıl Sonra Yeniden Behrengi. 23. Ferçler ve Zebler: ‘Binbir Gece Masalları’ Üstüne Bir İçerik Çözümlemesi Denemesi 24. ‘Masalın Aslı’. 25. ‘Vietnam Efsaneleri/ Vietnam Söylenceleri’. 26. Tibet Masalları. Vietnam ve Tayland Yazını 27. ‘Direnme Savaşı’: Direnenlerin Tarafından Vietnam-Amerikan Savaşı. 28. ‘Şafakta Kazandık Zaferi’. 29. Bir Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi 30. Siyam Romancılığı Bağlamında Romanda Gerçeklik Sorunu. 31. Siyamlı Romancı Siburapha’nın Yaşamı. 32. Siyamlı Şair Sunthorn Phu’nun 'Phra Abhai Mani' Adlı Yapıtındaki Anlatının Özeti ve Değiniler. Türkiye Yazını, Türkçe Yazın 33. Öykücü Yönüyle Ahmet Cemal’i Anarak. 34. Torik Akını: Az, Öz, Akıcı, Okunası 35. İstanbul Öyküleri. 36. Onyıllar Sonra ‘Vatandaş’ı Yeniden Okumak 37. Ölü Çiçekler Müzesi’nde Gezinti. 38. ‘Uzaklara Mektuplar’. 39. Ali Rıza Arıcan Öykücülüğü 40. Puslu Kentin Mavisi: Modern Çin’den Öyküler. Taylan Kara Yazını 41. Poe’nun Kuzgunu: Derinden ve Uzun... 42. ‘Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt’: Hiççi Bir Başarı Öyküsü. 43.‘Vasatlığa Giriş Dersleri’: Yine de İnsana Dair. 44. Vasat Edebiyatı 101: Mizahla Polemik Arasında. Ütopya Anlatıları 45. Uzaklaşan Ütopya ve Distopyalaşan Dünya. 46. Devrim Öncesi Edebiyatında Ütopya: Kızıl Yıldız (1908) Örneği. İranlı Öykücüler 47. İranlı Öykücüler: Hem Yakın Hem Yakın (1-4). 48. Çağdaş İran Yazınının Öncüsü Sâdık Hidâyet (1-4). Avrupa Yazını 49. Fransız Yazınında Bir ‘Muhalif Yazar Miti’ni Sorgulamak: Marguerite Duras. 50. (Ölüm Yıldönümünde) Jose Saramago’yu Anarak... 51. Bilişsel Bilimlere İlişkin Bir Roman: ‘Düşünce Balonları’ Diğer Yazılar 52. Darüşşafaka ve İmkansız Hayatlar. 53. Endonezya’dan Bir Öykü: ‘Kral, Cadı ve Papaz’. 54. Azerbaycan’dan Bir Öykücü: Anar. 55. ‘En-Dor’a Giden Yol’. 56. İki Çocuk Öyküsü: ‘Başka Karıncalar Diyarı’ ve ‘Yerle Gök Arasında’ 57. Defterde Kalan Borges (1899-1986) Dipçeleri. 58. Latin Amerika’nın Çatık Kaşları: Bir Cehennem Ağacı Olarak Muz Ağacı. 59. Başka Dünyalar Açısından Nobel Yazın Ödülü’ne İlişkin Değiniler. Gezgin Yazını 60. Ulaş Başar Gezgin’le Yeni Romanı Üzerine (Söyleşi). 61. Babasız Bir Roman Kişiliği Yaratmak (Söyleşi).
Made in Turkey
Made in TurkeyHasan Hüseyin Korkmazgil · Bilgi Yayınevi · 199350 okunma
·
359 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.