Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

70 syf.
·
Puan vermedi
Demlenemeyenler!
Hani derler ya çay demini aldıkça, insan da edebini aldıkça güzelleşir diye. Bazı kitaplarda aynen böyledir. Demlenmesi için okuyup bitirdikten sonra biraz zaman geçmesi gerekir ki daha iyi anlamlandıralım belleğimize mantığımıza nüfuz etsin. Stefan Zweig’den Satranç, Franz Kafka’dan Dönüşüm, Wilhelm Reich’in Dinle Küçük Adamı (#79548474) veyahut Tolstoy, Gogollar (#79274176) gibi örnekler çoğaltılabilir. Fakat Pelin Buzluk’un Deli Bal adlı kitabından bu kategoride olmaması gereken bir yazar olduğunu anlıyoruz. Yazarın okuduğum ilk eseri ve öyle ki son eseri olacağındanda şüphem yok. Kitap beklentilerimin ihlali tek kelimeyle. Bir tavsiye üzerine okuduğum ama okumasamda olurmuş dediğim bir kitap. Toplamda 10 kısa öyküden oluşan 70 sayfalık bir eser. Sevgili(!) yazarımız öykülerinde sürekli bir karamsar, kasvetli, ruh bunaltan, gereksiz depresyona yol açabilen boğucu konularu seçmiş. Metaforik düşünmelere yol açmaya çalışmış fakat pek de başarılı olamamış (şahsi düşünceme göre). Elbette uzun uzun tasvirler, detaylı karakter tahlilleri, belli bir olay örgüsü veya kişi, yer, zaman kesinliği beklemek yanlış olur. Ama yine de öykülerini sonlandırırken okuyucu bu kadar aktif kullanmaya çalışmak, hikayenin belirsiz ve anlamsız parçalarını tamamlamak için bu kadar sorumluluk yüklemek okuyucusuna, hoşnut etmedi. Hikaye bitiyor, kitap bitiyor siz de bitiyorsunuz otomatikman amneziye geçişten kaynaklanan siyatik ağrılar da yaşamanız olası.
Deli Bal
Deli BalPelin Buzluk · Can Yayınları · 2014313 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.