Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

YURDUMUZDA MARKSÇI YAZIN ELEŞTİRİSİNİN DURUMU
''..bilmezler ki, gerek Nâzım Hikmet, gerekse Sovyet Devriminin büyük ozanı Mayakovski, adına 'sanat' dediğimiz şeyin gizini bulabilmek, yaptıklarını 'sanatça' yapabilmek, kalıcı kılabilmek için, yalnızca düşünce düzleminde savundukları dünya görüşüne sarılmakla yetinmemişler, yıllarını 'dil' ve 'üslup' denen o şahane koşuda tüketmişlerdir. Nâzım Hikmet eğer bugün ayaktaysa, her şeyden önce yaptığı şeyin türüne saygı gösterdiği, o türü en iyi biçimde kurmaya çalıştığı için ayaktadır. Yoksa geride 'siyasal' açıdan 'bile', bir Nâzım Hikmet bildirisi olmazdı. Nâzım Hikmet bildirisi diye adlandırdığımız şey, salt siyasal bir nitelik taşıdığı için kalıcı değildir; tersine, kalıcılığın gerekliliğini yerine getiren güçlü bir sanat örgütlenmesinde yer aldığı ve bu sanatsallığı siyasal dünya görüşüyle özdeş kılabildiği için 'siyasal'dır. Siyasallık hiçbir zaman tek başına bir öncül değildir sanatta, olmamıştır. Siyasalı kalıcı kılan o 'kendine özgü' sanat kuralları, yaratı kurguları olmadığı sürece, bırakın sanatı, inandırıcı, siyasal bildiri bile yoktur ortada. Bu gerçeği Nâzım Hikmet'in kendisi yazılarında, mektuplarında yeterince dile getirmiştir ve işin ilginci, son şiirlerinden en güzeli olan Saman Sarısı'nda Orhan Veli'nin adını özlemle, sıcaklıkla anmıştır. Ama kraldan çok kral kesilen kolaycı yaratıklara bunu anlatmak olanaksız. Aynı durumu Mayakovski'de gözlemliyoruz. Okuyunuz bu devrimci ozanın kendi sanatsal eylemine ışık tutan tüm yazılarını, konuşma metinlerini. Bir sözcüğün, sözcükteki bir hecenin, hecedeki bir sesin, amaçlanan o siyasal, o devrimci bildiriyi iletmede ne denli önemli olduğunu hemen sezersiniz. Mayakovski, 1926 yılında yayımlanan Şiir Nasıl Yazılır.? adlı makalesinin bir yerinde şunları söylüyor: Tüm gücümle bir kez daha yineliyorum: Bir adamı ozana dönüştürecek, ona şiirler yazdırtacak bir 'kural' vermiyorum kimseye. Genellikle yoktur böyle kurallar. Bu yüzden bu şiirsel kuralları yaratan kişiye ozan denir. (Mayakovski, Poesia e Rivoluzione, Roma 1968, s. 103).''
Sayfa 399Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.