Gönderi

Bu istiğna-istikbar durumunu, Hegel, ahlâkî bağlamda objektiflik/hukuktan kaçma, yani sübjektiflik olarak şöyle tasvir eder: Öyleyse sübjektifliğin bu en yüksek şekli şu demektir: Objektif ahlâklılık prensiplerini şeksiz şüphesiz bilmek, ama bunların ciddiyetini gereğince kavrayacak, bunları eylemlerine temel yapacak kadar nefsini unutmayı, nefsinden vazgeçmeyi göze alamamak; hem bu prensipler ile ilişkiyi kesmemek, hem de kendini onlardan uzak tutmak ve kendini şunu ya da bunu isteyen, şuna ya da buna karar veren, ama başka türlü istemek ve karar vermek gücünü de elinde bulunduran bir merci olarak görmek. Yani siz bir kanunu, "kendiliğinde ve kendisi-için" mevcut olarak bilfiil ve dürüstçe kabul ediyorsunuz; ben de aynı şeyi yapıyorum; ama sizden daha ileriye giderek kanunun ötesine geçiyorum. Burada ön planda olan şey, "şey"in kendisi değil; ben'im; kanunun da, şeyin de mutlak hakimi benim; her ikisi ile de keyfimce oynayabilirim. En yüksek şeyin içine attığım bu ironik bilinç hali içinde ben, artık kendi kendimle düşüncede keyif sürmekten başka bir şey yapmıyorum demektir. Sübjektifliğin bu türlüsü, sadece hakkın, vazifenin ve kanunların (ve aynı zamanda kötülüğün ve de hatta bizzat evrensel kötülüğün) her türlü ahlâkî muhtevasını boşaltmakla kalmaz; buna bir de sübjektif boşluk formu katar. Ki, bu da, nefsin kendi kendisini muhtevasız boşluk olarak bilmesi ve bu bilgi içinde kendisini mutlak saymasıdır... Nefsin kendi kendisine sunduğu bu mutlaklık, nereye kadar onun -yalnızlığı içinde- kendi kendisine tapması olarak kalır? Yani nefis, hangi noktadan itibaren bu yalnızlıktan çıkarak bir çeşit topluluk bağını ve cevherini karşılıklı iyi bilince ve iyi niyete dayalı güvende; bu saflık ve temizliğin verdiği hazda; ve de, bilhassa, kendi kendini bilmenin, kendi kendini ifade etmenin ve bu tecrübeyi sürdürüp geliştirmenin sağladığı mutlulukta bulan bir topluluk kurmaya gider...
·
31 görüntüleme
Ayşe Ay okurunun profil resmi
G. W. F. Hegel, Hukuk Felsefesinin Prensipleri, çev. Cenap Karakaya, İstanbul 20 1 5. s. 161-162.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.