Erkeğin Yarısı Kadın
Kitabı sırf başlığı dikkatimi çektiği için okumaya karar vermiştim. Bitirene kadar da doğrusu hiç araştırma yapmamıştım. Cang Şianliyen'e ait olan bu kitabın ilk sayfalarında George Orwel'in 1984 adlı distopyasını Çin halkının gerçekte bizzat yaşadığını iddia ediyor ve konu olarak da bu gerçek distopyada nasıl bir yaşam sürdüğünü aktarıyor. Kitap bittiğinde araştırmalarımdan edindiğim sonuca göre Cang Şianliyen, bu kitabın kurgusunu tamamen kendi yaşantısından esinlenerek hazırlamıştır. 1936 Nanjing (Çin) doğumlu yazarımız, 1956'da şiir yazmak suçu ile yirmi yıl boyunca hapishane ve çalışma kamplarında yaşam sürdürmüştür. Kitapta ise bu çalışma kamplarından geçen şapkalanmış bir erkeğin çığlığını ele alıyor.
Her ne kadar kitaba başlamadan önce aslında kadın erkek eşitsizliği üzerine yazılmış olarak düşünsem de yazarın bu ismi neden verdiğini çok sorguladım. Kitapta bu durum oldukça ironik bir biçimde açığa çıkıyor. Üçüncü evliliğini yapan bir kadın ile daha önce cinsellik üzerine hiç düşünce geliştirmemiş ve kendini yarım olarak nitelendiren bir erkeğin evliliğini erkeğin dili ile konu alıyor. Bu yönüyle bana göre başlığın aksine bir kurgu yaratmış. Bir erkek gözü ile kadına yönelik bakış açısını kısmen detaylı olarak ele almış. Karısını hem seven hem ondan nefret eden bir koca ve dolayısıyla kadınları hem merhametin timsali hem de şeytanın yaveri olarak gören bir karakterimiz mevcut. Ayrıca burada okuyacakların ilgisini çekecek de bir konuşma var. Üstelik bu konuşma hadım olan bir at ile gerçekleşiyor :) Doğrusu bu kısım bana biraz zorlama bir biçimde yazılmış gibi geldi ama atın düşünceleri ile karakterin düşüncesi arasındaki farkı anlamamız açısından çok önemli. Ayrıca insanların temelde iki ayrı düşüncede olduğunu da bizlere hatırlatıyor. Bu düşüncelerden biri insanın hayvani isteklerden ibaret oluşunu, diğeri de insanın daha çok mantıkî çıkarımlara yönelişini ve bu yönüyle hayvanların ötesinde bir yerde bulunuşunu ifade ediyor.
Karakterimizin ise bu iki çeşit insan olma noktasında bir ayrıma gitmesi gerekiyor. Zevklerine yönelip hayatı ve özgürlüğü sorgulamayı mı bırakmalı yoksa her ne olursa olsun özgürlüğünden ve direnmekten vazgeçmeyen biri mi olmalı? İlkini seçse sıradanlaşacak ve normal bir aile arkadaşlık ilişkisi içinde yaşamını sürdürecek, şayet ikincisini seçerse bu kez de çığlığını hiçkimse duymayacak üstelik çevresindekileri de kaybedecek... Peki siz olsaydınız hangi seçeneği tercih ederdiniz?
Erkeğin Yarısı Kadın, siyasi, felsefi, ideolojik ve tarihi bir kitap olmasının yanı sıra Cang Şianliyen de son derece detaycı, devrimci ve insana dair konuşulamayanları da açıkça dile getirmekten çekinmeyen korkusuz bir yazardır.
Kitapta politikaya dair yoğun bir anlatım mevcut. Bununla birlikte şiirsel yönü de yine son derece ağır basmakta. Her ne kadar okunması zor bir kitap olarak görünse de akıcılığı gerçekten şahane. Gerek üslubu ile olsun gerek içerdiği düşünceler açısından olsun kesinlikle okunmalı dediğim bir eser olmasına nazaran okunma sayısının son derece düşük olması beni gerçekten üzdü. Yakın dönemde yazılmasına karşın çok ses getirmiş olan bu kitabın hemen dilimize de çevrilmesini fırsat sayarak çok geçmeden okuyup yaygınlaştırmalıyız diye düşünüyorum. Zira kesinlikle başarıyı hakeden bir kitap. Okuyacaklara şimdiden selamlar..
Rabia Gül 
Erkeğin Yarısı Kadın 
Cang Şianliyen
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.