Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

330 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Daha yazılacak çok şey var ama telefonum kasıyor...
Oy oy... Zülfü Livaneli ile ilgili "Yaşayan Efsane" vb. başlıklar görüp, çevrede de "Abi Livaneli yaa.." gibi söylemler duyunca ulan bi de ben okuyayım demiştim. Nitekim kitabın bana göre tek olumlu özelliği olan akıcılığı sayesinde elimde süründürmeden okudum da. 350 sayfanın sonucunu tek bir kelime ile anlatayım : HAYALKIRIKLIĞI. Hani nitelik, hani edebiyat, hani olmazsa olmazımız betimlemeler nerde? Kim yaptıysa sevgili yazarın reklamını çok başarılı olmuş, bugüne kadar henüz keşfetmediğim büyük edebi kişilik olarak zihnimdeydi kendisi. Kitabıyla tanıştığımdaysa bu algım yerle bir oldu. İyi de oldu. Kitap bir kurgu üzerine ilerliyor, kurguya laf edemem yaa tahmin edilebilirdi vesaire diyemem herkesin kurgusu kendinedir . Aradığım o edebi hazzın bir zerresini dahi vermediğini net bir şekilde söyleyebilirim ama. Yer yer "Şrrraak" gibi, "Kaynımın düğünü" gibi yerel kelimeler, yer yer ikonalar, azizeler ve amerikanvari konuşmalar mevcut. Eser miktarda spoiler uyarısı İçeriğe baktığımızda ana karakterin "ya gel bi dinle bak çok heyecanlı, başka yerde böyle bir hikaye duyamazsın, çok tuhaf bir aşk hikayesi, hem dram da var" diyerek kendisinden bilgi almaya gelen gazeteci kıza kardeşinin hikayesini zorla anlatmaya başlaması beni çok bunalttı. - Okuyanlar fark ettiler mi bilmiyorum- Sürekli "dur gitme bak en heyecanlı yeri geliyor" diyerek yazar aslında bize sesleniyor, yani gazeteci kız aslında biziz. Hikayeyi bize esnaf usulü satmak istiyor. Benim dikkatimi çeken, ancak araştırdığım kadarıyla feministlerin henüz denk gelmediği ya da dikkatini çekmediği bir husus; kitapta cinayet üzerinden aşk güzellemesi yapılması. (İncelemek isteyenler için sayfa 108'de ana karakterin bunu yinelediği ve gazeteci kızın da gazetelerde aşk ve cinayetin hep bir arada geçtiğini söyleyerek onayladığı yer) Bunun sonucunda da insan duygularının en tehlikelisi aşktır denilmiş. Roman değil de 350 sayfalık kitabın son sayfasında da yazarın kendi yazdıkları için kullandığı "kağıt tomarı" okumuş gibi hissettim. Hukuki terimlere hiç değinmiyorum bile. Ancak son sayfadaki savcılık kararında geçenleri gülerek okudum. Arkadaşlar sizi temin ederim olay ne kadar ilginç olursa olsun böyle bir karar yazılması imkan dahilinde değil. Ne demek istiyorum heh örneğin ana karakterin bıraktığı kağıt tomarında yazanlar hakkında savcı beyimiz "Zaten yazdığı notlardan da anlaşıldığı kadarıyla son günlerini paylaştığı gazeteci kızın ismini hiç anmamış, yani onu isimlendirmemiş, genel olarak kadınlığın, dişiliğin anonim bir sembolü olarak algılamıştır. Bu da aşka bağlı travmanın..." demiş. Yav Livaneli bey, bırak da insanlar kitabını okuyup yapsınlar kendi incelemelerini savcı karakteri üzerinden kendi kitabının incelemesini yapmak ne? Ayrıca savcıyı ne zannediyorsun? Çokk saçma ve gereksiz olmuş bu kısım dediğim gibi güldüm okurken başka bir şey düşündürmedi. Zaten kitap derin düşüncelere daldırmıyor, olayı okuyup geçiyorsunuz. Hakkını yemeyeyim kitapta akıcılıktan başka beğendiğim bir husus (ve benzerini de göremediğim) minarelerin suya yansımasının susadığı için suya eğilen canlıya benzetilmesiydi. Kitap çerezlik ve vakit geçirmelik bir kitap, insana katabileceği bir şeyi de olduğunu düşünmüyorum belki bazı Ruslara özgü kavramlar olabilir, onun haricinde sözlük açma gereği de duymadım, zaten basit bir Türkçe ile yazılmış. Çok sıkılmadığım sürece diğer kitaplarını okuyacağımı sanmıyorum.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,1bin okunma
·
14 görüntüleme
mukavvadan adam okurunun profil resmi
Çakma sabahattin Ali :)
Ayşe Sümeyye okurunun profil resmi
o bile iltifat olur 😄
merve okurunun profil resmi
bir de "lezbiyen misin" diye soruyor. karsisindaki de "benim askim sadece cinsellik algilanmasin" diyor. bu da beni rahatsiz etti. sanki lezbiyenlik=cinsellik gibi, lezbiyenlik duygu iceren bir sey degil gibi. bir de evet ask ve cinayet guzellemesine gicik oldum. nedense bu ask cinayetlerinin kurbanlarinin geneli kadinlar oluyor. hayvanlara zarar verilen kisimlarda da asiri rahatsiz oldum, cok normalmis gibi ifade etmisti.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.