Düşünmek , nedenleri bilip tanımak demekti,ancak bu yoldan duygular bilgilere dönüşür ve yitip gitmeyerek bir varlık kazanır,içlerindeki özü ışıyarak çevrelerini yansıtırdı.
Artık bir delikanlı olmaktan çıkmış,yetişkin bir erkek olmuştu. Gömleğini bırakıp giden bir yılan gibi kendisini terkedip gitmişti bir şey, bütün gençlik yılları boyunca ona eşlik etmiş,onun olmuş bir şey yoktu artık.
"Bu Brahman",demişti,"doğru dürüst bir iş adamı değil,olacağı da asla yok,kendini bütün yüreğiyle işine vermiyor.Ama başarının ayaklarına kadar geldiği insanların sırrı var bu adamda,doğuştan doğmuş belki,belki bir büyü söz konusu,belki de Samanalardan öğrendiği bir şey.
İnsanların büyük çoğunluğu ,düşen bir yaprak gibidir,kapılıp gider rüzgarın önüne,havada süzülür,dönüp durur,sağa sola yalpalar vurarak iner yere.Pek az kişi de vardır,yıldızlara benzer,belli bir yörüngede ilerler durur,hiçbir rüzgar varamaz yanlarına,kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.