Son sayfalara kadar beni meraktan çatlatan yazarı tebrik ediyorum.
Sybille küçük bir hastane odasında birden uyanır, en son hatırladığı şey oğlunun kaçırıldığı sahnedir. Doktor 2 aydır komada olduğunu söyler. Bir şekilde garip hastane odasından kaçar ve neler olduğunu öğrenmek için evinin yolunu tutar. Kapıyı açan kocası onu tanımaz, onun karısı Sybille olamayacağını ve ayrıca zaten bir çocukları olmadığını söyler. Ama Sybille kocasıyla tüm anılarını, arkadaşını, evini, eşyalarını, hatta sadece kendi bildiği para kutusunun yerini bile hatırlıyordur.
Kocası ve arkadaşı nasıl oluyor da Sybille' i tanımıyor?
Neden herkes onun hiç çocuğu olmadığını iddia ediyor?
Kim doğru, kim yalan söylüyor?
Sybille tüm bunları çözmek zorundadır, ama tanıştığı ve yardım istediği insanlar kafasını daha çok karıştırmaktadır.
Devamı sürpriz...
Okurken türlü türlü senaryolar yazdım ama hiçbiri tutmadı:) Sonuna kadar okumazsam olayı çözemeyeceğimi kabul ettim ve uslu uslu okumaya devam ettim. Zamanı olanın oturup bir günde de bitirebileceği, akıcı bir kitap. Ben sadece gece okuyabildiğim için 3-4 günde bitirdim.