Seni kovalayan anılarınsa kaçıp saklanamazsın. Yüzleşmekten başka çaren yok. Söyle bana, Kocan seni daha önce hiç görmediğini söylüyor. Ve herkes bir çocuğunun olmadığını iddia ediyor. Kimse sana inanmıyorken kime güvenebilirsin? Peki aslında sen kimsin? Gece yarısı bir anda karşısına çıkan bir araba ve oğlunu kendisinden söküp alan dövmeli bir kol… Sybille’nin hatırlayabildiği tek şey budur. Şimdi penceresiz bir koğuşta yatarken karşısındaki doktor ona iki ay komada kaldığını söyler. Çocuğunu sorduğundaysa kendisine çocuğunun olmadığı cevabı verilir. Durumu anlamlandıramayan Sybille koğuştan kaçar. Evini bulmayı başarıp kocasına kavuşunca kâbusunun sona erdiğini düşünür ama yanılıyordur. Çünkü kocası onu reddetmekte ve bir çocukları olmadığını iddia etmektedir. Sırlar aydınlanmaya başladığında ise Sybille kâbusunun daha yeni başladığını anlayacaktır. “İlk sayfasından itibaren okuyucuyu kendine çekiyor ve yakasını bir an olsun bırakmıyor.” Huffingtonpostde “Heyecan dozu yüksek bir psikolojik gerilim, size doğru sandığınız her şeyi unutturacak.” Bücherrezensionenorg “Strobel tüm kitap boyunca şeytani zekâsını sonuna kadar kullanmış. Normallik ile delilik arasında gidip gelen, insanı diken üzerinde tutan bir hikâye.” Krimi-couchde .
Yazar:
Arno Strobel
Arno Strobel
Çevirmen:
Atilla Dirim
Atilla Dirim
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.Sayfa Sayısı: 352Basım Tarihi: Mayıs 2016Yayınevi: Pegasus YayınlarıOrijinal Adı: Der Trakt
ISBN: 9786053438519Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çok akıcı ve güzel bir kitap. Psikolojik gerilim sevenler için güzel bir tercih olabilir. Bu kitabı okurken çok gerildim ve eğlendim. Hemen hemen kitaptaki bütün karakterlerden şüphe duydum. Özellikler Rosei karakterinden emindim. Beni şaşırtan kitapları her zaman sevmişimdir. Sadece son sahneyi (final) yetersiz buldum. Daha etkileyici bir son olabilirdi.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#okudumbitti
Önceden okumuş olduğum sevdiğim bir kitabın yorumuyla geldim. Sybille evli ve mutlu olan bir kadındır bir oğlu ve sevdiği bir eşi vardır ta ki bir gece oğlu kaçırılana kadar. Hatırladığı son şey budur ve uyandığında kendisini kutu gibi duvarla çevrelenmiş bir koğuşta bulur. Doktor ona iki aydır komada olduğunu söyler oğlunu sorduğunda ise doktordan senin bir çocuğun yok cevabını alır, kocası ve çevresindekilerde onu tanımadıklarını iddia ederler ve bir çocuğu olmadığı konusunda hemfikirdirler. Sybille kendisini büyük bir kaosun ve çıkmazın içinde bulur. Arno’nun kalemini Dorn’a benzetenlere katılıyorum hemen hemen tarzları aynı. Ben keyif aldım umarım sizde alırsınız. Bundan sonraki kitabı ise Hipnoz’dur. O da beğenerek okuduğum bir eserdi kısacası yazarı seviyorum. Onun yorumunu daha sonra gireceğim
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Türünün hakkını veren bir kitap olmuş .Psikolojik gerilim yazmada zaten Almanların üzerine tanımam ... .Sibylle’nin ve anılarının arasındaki çekişmeyi yazar fazla detaya girmeden güzel bir şekilde ilk sayfasından son sayfasına kadar süren heyecan ve gerilimi had saftada tutarak yazmış .Çok daha iyilerini okudum mu;evet ,ama bu da kötü değildi
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
İlk bölümden son bölüme kadar büyük bir merak içerisinde okudum. Uzun zamandır bu kadar harika bir kitap okumamıştım. Konu harika bir biçimde işlenmiş, karakterler, olaylar, açıklamalar mükemmele yakın bir şekilde yazılmış ve açıklanmış. Kitabı okurken sık sık acaba güzel bir şekilde bağlayabilecek mi diye kaygı duydum ancak bu kaygım boşunaymış. Çok zekice ve iyi anlatılmış, açıklayıcı bir sonla bitirilen kitap, favorilerim arasında yerini aldı. Psikolojik Gerilim sevenler bu kitabı mutlaka okumalı. Okumaya başladığınızda son bölümü okumadan bırakmak imkansız gibi bir şey. İnanılmaz sürükleyici.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Koğuş, ilk sayfasından içine çeken yalın ve akıcı anlatımı, gizem yönü kuvvetli kurgusu ile merakla okuduğum bir kitap oldu. Gizem unsurlarının kitabın bütününde varlığını koruması sebebi ile sonunun hızlı bağlandığını ve çok derinlik içermediğini düşünsem de; bir sayfası bile durağan olmayan üslubu ve ilgi çekici olay örgüsü ile keyifli ve anı unutturan bir okuma süreci geçirdim. Sibylle Aurich, gözlerini bir hastane odasında açar. Hafızasında neden hastanede olduğuna yönelik belirgin bir anı olmadan uyanan Sibylle; doktor tarafından 2 ay komada kaldığı yönünde bilgilendirilir. İlgi çekiçi nokta, bütün hayatını net bir şekilde hatırladığı oğlu Lucas konusunda kimsenin bilgi sahibi olmaması ve bir oğlu olmadığının kendisine kesin bir şekilde ifade edilmesidir. Kafası karışan ve kendini çaresiz hisseden Sibylle hastaneden kaçar ve eşi Johannes ile yaşadığı evine gider. Ancak eşi kendisini tanımamakta, Sibylle Aurich'in kaçırıldığını iddia etmekte ve hiç çocuğu olmadığını söylemektedir. Tanımadığı bir dünyada yalnız kalan ve kime güveneceğini bilmeyen Sibylle'i neyin gerçek , neyin zihninin oyunu olduğunu sorguladığı tehlikeli bir takip süreci beklemektedir. Psikolojik gerilim türünde kolay okunan yapısı, her dönemeçte ilgiyi koruyan gizemli olay örgüsü ve bir sayfası durağan olmayan işleyişi, gerçeklik-sanrı sorgulamaları ile bu tarz hikayelerinden hoşlananlara önerimdir.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı.. Ve bukadar kısa sürede okuduğum nadir kitaplardan...Öncelikle çok sürükleyici ve akıcı dili sayesinde sıkılmadan heyecan ve merakla okunabilen sayfaların ard arda çevrildiği bı psikolojik gerilim.. Okuyun okuyun okuyun..️
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba dostlarım :) Uzun zamandır bu kadar temposu yüksek bir kitap okumamıştım. Sonuna kadar çözmeye çalışsam da gene ufak bir sürprizi çözemedim.... Anlatım dili güzel, heyecanı dilimize güzel yansıtmış çevirmen. Konusuna şöyle üstten değinirsek, uyandığında 2 aydır komada olduğunu öğrenen karakterimiz ; oğlunun durumunu ve nerede olduğunu sorduğunda bugüne kadar hiç çocuk sahibi olmadığı cevabını alıyor veeeee hikaye deli gibi akıyor... Sevgiyle kalın
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kitabı bu sabah başlamak üzere elime aldım ve bitirince bırakabildim. Hiç düşmeyen bir tempoda kendini okutturan bir kitap, nasıl oluyor da bu kadar az okunup inceleme yapılmış hayretler içerisindeyim. Arno Strobel, Wulf Dorn'dan sonra ikinci sırayı aldı gönlümde. Çözülmesi gereken bilinmezlikler içinde ilerliyorsunuz. Bir doğru bulup dört elle sarılırken bir bakıyorsunuz elinizdeki yanlışın ta kendisi. Ben böyle gerilimleri daha çok seviyorum, "kan akıtmadan da gerilim yazılabiliyormuş"u kanıtlıyor yazarımız. Kitabın hissettirdikleriyle biraz karışık yazmış olabilirim ama psikolojik gerilim türündeki bu enfes kitabı kaçırmayın derim. Keyifli okumalar.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Sybille, bir hastanenin bodrum katındaki penceresiz bir odada uyandığında karşısında bir doktor bulur. Doktora kaçırılışına şahit olduğu oğlunu sorduğunda doktordan iki aydır komada olduğu ve bir oğlunun olmadığı cevabını alır. Oğluna ve kendisine ne olduğunu öğrenmek için hastaneden kaçar. Kitabı okurken kocasının ve en yakın arkadaşının bile tanıyamadığı, kendi kendine sürekli "aklımı mı kaçırdım? Ben kimim? Sybille miyim yoksa birileri zihnime yapay bir geçmiş mi yerleştirdi? Oğlum var mı yok mu?" Sorularını soran bu kadına "Sybille ben seni tanıyorum." Demek istedim.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Sürükleyici, neler oluyor Sybille? Yoksa Jane Doe mu demeliyim? :) Çok güzel başladı, tamamiyle gizemli başlangıç, daha sonrasında kitabı elinizde düşüremiyorsunuz. Şimdi sırada “Hipnoz” var
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazardan okuduğum ikinci kitap Koğuş. İlk SENARYO’yu okumuş, çoğu insanın aksine çok çok beğenmiştim. Oysa bu kitabı ilk başta nefesim kesilerek okuduğum halde- işin içinde bir entrika var diye diye- sonra ne olduğunu öğrenince bilim çalışmalardan soğudum vallahi Bana kriminal incelemeler, kanlar, psikolojik manyaklar, ruh hastalarıyla gelin pliizzzz Gerdi mi beni ? Evet başta gerdi. Ama sonra ben çaktım olayı, sonra bir ara sıkıldım, en son da ohh bitti dedim. Tüm bunlara okuma arkadaşım @reading_marla - okurken katılıyordu ama- bitirdiğinde katılıyor mu acabağğ?
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Direk okuyucuyu kitabın içine çeken,gereksiz detaylarla okuyanı boğmayan değişik bir kitaptı.İlginç konusuyla merakla kendini okuttu. Sabah başladım birkaç saate bitti. Ben çok severek okudum.Bu tarz kitapları seviyorsanız mutlaka ama mutlaka okuyun. .
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Psikolojik gerilim yazmak birikimden ziyade kıvrak zeka gerektirir bence. şiddet vs.ye yer vermeden sadece olaylarin akışıyla okuyucuyu germek, meraklandirmak, heyecanlandirmak, düşündürmek hiç kolay is değil. Bu kitap kısmen bunları başarmış diyebilirim, öyle sizi gerim gerim gerecek bir yani yok ama sürekli merak ettiren akıcı bir anlatımı var. Bu anlamda ortalamanın üstü buldum. Bir hastane odasında uyandığında, eşinin, arkadaşlarinin, kimsenin kendisini tanımadığı, üstüne üstlük cocugu kaçırılmış halde olan baş karakterin hikayesini, daha ilk sayfadan empati yapa yapa okumaktan insan kendisini alamıyor. Kitabın temposu yüksek finalide gayet mantıklıydı. Tavsiye ederim :)
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Başta tereddutluydum ama sonradan konu acayip acildi. Neye inanip neye inanmayacaginizi sasiriyorsunuz. Konusu guzeldi ve degisikti, hikaye akiciydi. Sayfa sayisina ragmen hemen okunup bitebilecek tarzda.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Son sayfalara kadar beni meraktan çatlatan yazarı tebrik ediyorum. Sybille küçük bir hastane odasında birden uyanır, en son hatırladığı şey oğlunun kaçırıldığı sahnedir. Doktor 2 aydır komada olduğunu söyler. Bir şekilde garip hastane odasından kaçar ve neler olduğunu öğrenmek için evinin yolunu tutar. Kapıyı açan kocası onu tanımaz, onun karısı Sybille olamayacağını ve ayrıca zaten bir çocukları olmadığını söyler. Ama Sybille kocasıyla tüm anılarını, arkadaşını, evini, eşyalarını, hatta sadece kendi bildiği para kutusunun yerini bile hatırlıyordur. Kocası ve arkadaşı nasıl oluyor da Sybille' i tanımıyor? Neden herkes onun hiç çocuğu olmadığını iddia ediyor? Kim doğru, kim yalan söylüyor? Sybille tüm bunları çözmek zorundadır, ama tanıştığı ve yardım istediği insanlar kafasını daha çok karıştırmaktadır. Devamı sürpriz... Okurken türlü türlü senaryolar yazdım ama hiçbiri tutmadı:) Sonuna kadar okumazsam olayı çözemeyeceğimi kabul ettim ve uslu uslu okumaya devam ettim. Zamanı olanın oturup bir günde de bitirebileceği, akıcı bir kitap. Ben sadece gece okuyabildiğim için 3-4 günde bitirdim.
Koğuş
KoğuşArno Strobel · Pegasus Yayınları · 2016329 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.