Bir turna kadar geçiyor sevgilim,
Görüyormusun, görüyormusun dağları çekilmiş,
Ve kokuyor coğrafyam. Yüzümde çok geç kalmış bir devrimin vuruşu gizli.
Ne yana dönsem eksik bir türküye sarılmış insanlar görüyorum. Nereye gitsem dilleri ve gözleri birbirine benzeyen kadınlar ve adamlar.
Peki bunlar neden ölmüyorlar?
Neden korkmuyorlar?
Dön baba dön oynuyoruz başkasının kara parçalarında. Dön baba dön başkasının sularında. Kim çekip çıkaracak bizi bu şizofrenik kuyudan. Kim dokunacak yüzümüzdeki Allah kadar eksik çizgilere. Hasbinallah ekşi ve küflenmiş ekmek gibi kokuyor bu şehrin koltuk altları! Köpeği vurulmuş bir çoban sessizliğine gömülmüş gibi bu saatlerde.
Herkes kendi ihanetine dönüyor. Ve herkes bir kes arıyor kesssizliğinde. Kocaman adamlar ve kadınlar kahkahalarında. Saçları daha yeni örülen kıvama gelmiş kızları önce doğruurup sonra boğuyorlar. Sonra kadeh kaldırıyor kaybettiklerine. Şerefe diye neye içiyoruz gidenlere. Kim gitti? Kimse kim işte.
Doğru ya herkesin bir gideni var değilmi.
Birde gönderdikleri.
Şimdi küfretmeyen Allah’a ve karaparçalarına koşmak gerek. Terlemiş bir attan beter kokan,
Bir ülkeden bahar kokan bir ülkeye pamuk toplamak gitmek gerek!!!
Söz vermek sözünde durmak gerek.
Gerektiğinde değil de doğru zaman da doğru yerde olmak doğru yerde ölmek gerek.
Lastik ayakkabılarımızı güneşe koyup kocaman bir sessizliği korkutmak gerek.
Ekmek arası torak yemenin ağzına Süphan eteğinde varmak gerek. Karacadağda tekronik bir gölde tüm gunahlarımızdan arınıp şiirimizi orada bırakmak gerek.
La havle
Yetmişlik bir adamı 17 yaşında ki bir kız çocuğuna dokunurken boynunda ki muska ile boğmak gerek. Otogarları ve muş’u yakmak gerek! Tanık olduğum her anı belleğimden Nasıl silerim bilmem ama tanık olabileceklerime bıyıklı pis bir adamın gözü önünde bayrak yapıp yakmak gerek. Patronsa bulanı ka otobüs gitmemeli!!! Ergen erken ölüyor o zaman çocuklar. Tüm dağları ve terminalleri saçları boyalı bu adamların başına yıkmak gerek.
Yani anlatacağım şu ki canlar.
Mazot içirteceksin sonra sıratı bu dünyada kuracaksın bu tipsiz adamlara......
Bir tane vel deresi yetmez bunlara.
Fırat Munzur Dicle’yi birer vel eyleyip ayak parmaklarından yakmaya başlayacaksın.
Yani sen hiç otogarda çalışmadın ki.
Bu sebebten sevgilim senin yaşadığın yere gelmek gerek. Oradan başlamak ve değiştirmek gerek. Renkli potin Li çocukların belleklerinden öpüp başlarına birer geçirmek gerek.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.