Gönderi

Karga ile Tilki'den Uzaktan Eğitim'e hissiyatım...
"Karga ile Tilki" masalında maalesef tüm suç karganınmış gibi kargaya yükleniliyor. "Karga ile Tilki" masalı hâlâ 2.sınıf ders kitaplarında okutuluyor. Zalimlik, merhametsizlik, bencillik, adaletsizlik fark ettirmeden çocukların bilinç altına maalesef işleniyor. Hırsızlık, aldatma yüceltiliyor. Eğitimciler de maalesef bu tuzağa düşüyor. Bu çocuklara doğru dürüst metinleri verecek bir kurum yok mu Allah aşkına! Çocuklarımız geleceğimiz. Kobay değil ki! Yaprak test ve soru kitapçığından başka bir şey bilmeyen vizyonsuz eğitimciler devam ettikçe bu çocuklar kobay olarak kullanılmaya devam edecek. Oysaki bu çocuklar bizim geleceğimiz. Tek bir çocuk bile ihmal edilmemeli. Sahip çıkılmalı. Çocuklar maalesef sahipsiz. Bu devirde çocuk olmak istemezdim. Kendi ayakkabısını bile bağlayamayan çocuklar, aç kaldığında yumurta kırmayı bile bilmeyen çocuklar, kaybolduğunda evini bile bulamayacak çocuklar. Hayatları A, B, C, D, E şıklarını seçimden ibaret.  Pandemi sürecinde, insanların ekonomik olarak zorlandığı bir vakitte eğitimcilerin (!) kolej fiyatlarına bırakın indirimi zam yapmaları anlaşılır değil. Kârdan indirim bile yok. Eğitim ticaret değildir. Yarın bu kuşak sizi rahmetle anmayacak bilesiniz…Bugün problem olan kişiler dün bizim ihmal ettiğimiz çocuklardı. Yarın problem olacak kişiler bugün ihmal edeceğimiz öğrenciler olacak. Uzaktan eğitim ile özel çocukların öğretmeni olunamaz. Hele bu özel çocuklara öğretmen olacaklara online eğitimle ders verilmemeli. Bizzat okul ve ev ortamlarında uygulamalı çalışılmalıdır. Radyumdan daha az bulunan bu zekalardan nice dahiler ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz bu çocuklar için özel program oluşturmalıdır. Yeni gelişmelere her zaman açık olabilmektir dünya insanı olabilmek. Diyeceğim şu. Yakından olsun uzaktan olsun. Öğrenciye her zaman ve her olağanüstü koşulda öğretmen ulaşabilme yollarını araştırmalı. Öğrenciden kaçabilme, tatil yollarını değil. Nasıl sağlıkçılar pandemi dönemde olağanüstü gayret gösteriyorsa bunu eğitimciler de farklı sektörlere ait çalışanlar da fedakarlık yapmalıdır. Öğretmenin de, okulun da, eğitimin de varoluş sebebi öğrencidir, onun eğitimi ve geleceğidir. Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa... Uzaktan yakından her ne olursa olsun günümüzde eğitimi ekmek gibi su gibi ihtiyaç listemizin en üst taraflarına çıkarmadıkça pandemi sürecininin getirdiği rehavet hem öğrencileri, hem öğretmenleri hem de velileri olumsuz etkiliyor.   Günümüzdeki teknolojiyle öğrencisi dünyanın öbür ucunda bile olsa öğretmen öğrencisine ulaşamıyorsa kendisine öğretmenim diye gezmesine gerek yok. Öğretmen her an çağın değişen şartlarına göre ayak uydurabilmeli ve kendini ona göre sürekli güncellemelidir. Bir de şu açıdan bakalım. Yüz yüze eğitimin önemi için söyleyeceğim bu sözleri.  Her şeyi varmış gibi yapıyoruz maalesef. Eğitim varmış gibi, hukuk varmış gibi, sağlık varmış gibi. Birçok şey sayabilirim.  Bu öğrencilerin ve öğretmenlerin evlerinden çıkmadığına inanıyor musunuz? Sokaklar, plajlar, AVM’ler, oteller, camiler, sinemalar, parklar öğrenciler ile dolu. Her yerde sıkı önlemler alınsa okulların açılmamasını anlarım. Ama her yer açık her yer… O kadar açık ki yurtdışından uçak dolusu turistler otellerimize geliyor. Ama okul kapalı. Ticaret(para) çocuklara tercih edilmemeli. Sizin neyinize lazım eğitim mi? demek isteniyor? Eğitim varmış gibi yaparsak kendimizi kandırır ve geleceğimize ihanet etmiş olur günü kurtarır, bir adım ileriye gidemediğimiz gibi dünya arenasında geriye düşeriz. Her sektörde eğitimli insanlara, liyakatli insanlara ihtiyaç var. Yoksa yarın geç olur her alanda çöküş hızlanır. Çünkü bir ülkenin geleceği göreceği eğitime bağlıdır. (A.Einstein)   Asıl olan yüz yüze eğitimdir. Birçok dahi derecesinde çocuk veya özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk bir hiçliğe itilmiş durumda. Sağlık eğitimden önce gelir. Fakat sağlıkla ilgili sağlığın önemi hakkında yetkililer her ne kadar dikkat çekse de toplumun çoğu dikkat etmiyor. Toplumu tanımıyorlar mı? Her öğrenci şartlar ne olursa olsun okuldan koparılmamalı. Özellikle 1.sınıf öğrencileri. Çoğu okuma yazmayı tam öğrenmeden 2.sınıfa geçmiş durumda. Ortaokula gelip okuma yazma yapamayan binlerce çocuk var.😔 Şu dönem için söylüyorum her öğretmen hali hazırda öğrencisine ulaşmak için sınıflarına kamera sistemi kurup öğrencileriyle uzaktan eğitim verebilmeli. Her öğretmenin ev ortamı müsait olmayabilir. Ama asıl olan yüz yüze eğitimdir. Bu gerçek zamanla değişir mi göreceğiz. Uzaktan eğitimde öğrenci arttıkça ders kalitesi azalıyor. Ama bir iki öğrenciyle yakından eğitimde bile fark etmediğiniz eğitim öğretim eksikliklerine neşter vurup çözüm bulunabilir. Eğitimde bir öğrenci bile zayi edilmemeli… Nice deha seviyesinde öğrenci, sınıfın kalabalık olmasından dolayı yeterli ilgiyi görmeyip heba olabiliyor. Öğretmen öğrencisini çok iyi tanımalı… Belki de gelecekte okullar internet ortamında sanal okullar olacak. Öğretmen kadrosuyla. Okul dört duvardan ibaret değil ki… Sadece test çözmek için olmamalı. Okulun çocuklara iyi davranışlar kazandırma gibi birçok görevi var. Anaokulundan üniversiteye kadar soru çöz. Kazanırsa üniversite kazansın. Bu arada aileler birçok masraf yapsın. Sonuç işsiz. Kul hakkıdır bu. Çocukların geleceğini çalmaktır.
·
27 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Metin Bey diyorsunuz ki, bugün her öğretmen öğrencisine internet üzerinden isterse ulaşabilir, eğitim verebilir. Siz merkezde görev yapıyorsunuz sanırım. Her öğrencinizin de sınırsız interneti var anlaşılan. Uzaktan eğitimin işlemeyişinin sebebini sanki öğretmene yüklüyorsunuz. Benim hala tuşlu telefon kullanan, interneti olmayan velim var. Onlara ulaşamamak benim suçum mu? Biz istemez miyiz okullar açılsın. Biz çok mu meraklıyız evde tıkılı kalmaya. Ama bu şartlarda küçücük öğrencileri okullara alıp eğitim veremeyiz. Çünkü önce sağlık. Sağlığını kaybeden bir öğrenciye eğitim versek nolacak.
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Hocam herhalde söylediğimi yanlış anladınız. Ben diyorum ki öğretmenin evde imkanı yoksa sınıfına gidip kamerayı sabitleyip sınıf boşken anlayacağı dersin videosunu çekip bizzat kendi öğrencisine kendi yüzü ile ders anlatabilmeli, öğrencisi dünyanın öbür ucunda olsa bile zoom üzerinden bağlanamasa bile whats up üzerinden öğretmenin kaydettiği ders videosunu gönderebilir şeklinde söylüyorum. Youtube dan başka bir öğretmenin ders videosunu atmaktan ziyade bizzat öğrenci kendi öğretmenini görünce motive olur diyorum şu süreçte. Özellikle küçük sınıflarda. Öğrenci de öğretmen de veli de rehavete girmemeli. Bu süreçte önce sağlık sonra eğitim en ön planda olmalı diyorum. Eğitimi her koşulda devam ettirme yolunu bulmalıyız diyorum. Öğretmenler öğrencisine ulaşmak istemiyor gibi bir şey demedim. Ulaşamıyorsa zaten öğretmenliği bıraksın.
1 sonraki yanıtı göster
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Hocam olağanüstü bir süreç içindeyiz aylardır..Türkiye genç nüfusu kalabalık bir ülke.Bugün İstanbul Bağcılar’da bir sınıfın mevcudu 60-70 kişi..Pandemi sürecinde yüz yüze eğitim hayal ..Öğretmenlerin sene başı kurul toplantısı binlerce okulda komedi bir şekilde yapıldı.Fiziken okuldayız tüm kadro bahçeye, sınıflara, öğretmenler odasına mesafeli olarak serpiştirilmişiz ve zoom uygulaması ile kısaltılmış, yüzeysel toplantı yapıyoruz..Öğretmenler toplasan 60 kişi iken hepsini mesafeli oturtacağı bir alanı yok yarın okulu açıp 800 öğrenciye nasıl eğitim verme alanı bulacak..Ne ülkemiz ne de dünya fiziken böyle bir sosyal hayata darbe gibi virüse hazırlıksız yakalandı.Okul dört duvar değil ki her şey akademik eğitim demek değil ki..İnsanlar bu süreçte kendi içlerine eğilsinler, öğrenme öğretme sürecinde kendim için çocuğum için me yapabilirim diye önce ihtiyaç hissedip sonra eylem planları geliştirsinler. Ninelerin dedelerin face hesabı var bugün internet herkesin elinin altında.. Kendini eğitmeyi dert edinmiş insanın ulaşamıyacağı bilgi yok..Yüz yüze eğitimi bu süreçte desteklemiyorum sağlığım eğitimden daha önemli.Kendi çocuklarımı da yüz yüze eğitime uzun bir süre göndermeyi düşünmüyorum bir eğitimci olarak düşüncem budur..
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Gülcan Hanım ben de bu dönemde yüz yüze eğitimi savunmuyorum. Yanlış anlaşılmasın. Tedbirler tam olarak alınsın ki bu süreci daha hızlı atlatalım istiyorum. Okullarda öğretmenlerin toplanması bile komedi. Öğretmen kesim zaten kendi evinden zoom ile bağlanabilir. Kamera kaydından yoklama listesi alınabilir. Bu çok kolay. Sınıfları 30 kişiye düşürdük de gerçeği yansıtmıyor maalesef.
Bu yorum görüntülenemiyor
Derya okurunun profil resmi
👏👏👏 O kadar haklısınız ki... Elbette sağlık her şeyden önemli ama alınabilecek önlemler varken öğrencilerin gelecekleri heba ediliyor. Yeterli derslik yok. Atanamayan onca öğretmen var hepsi bu süreçte eğitime katkı sağlayabilir aslında fırsat verilirse. Müsait olan her türlü devlet dairesi bu süreçte kullanılabilir. Ama istenmiyor. Kızım daha 4.5 yaşında. Kreşe gideceği için o kadar heyecanlıydı ki.. Diğer öğrencileri düşünemiyorum bile. Bu günler elbette bitecek ama sonuçları bizi yıllarca etkileyecek. Buna ek olarak bugün gördüğüm bir haber pes dedirtti. Eğitim ne hale geldi görüyoruz. Yazık.. twitter.com/batuhancolak33/...
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Hocam öğretmen öğrencisine her koşulda ulaşabilmeli. Ulaşma yolunu aramalı. Tüm yolları aradı hâlâ ulaşamadı vicdanen rahat hissetmeli. Gerekirse öğretmen öğrencisinin ayağına gitmeli zaman zaman. Bu süreç oldu çok uzun sürdü (iki yıl sürdü diyelim) bir çözüm olmayacak mı?
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Benim üzüldüğüm bir başka şey de bu çocukların şu dönem yaşaması gereken çocukluğunu bir daha belki geri getiremeyeceğiz. Bizim nesil sokaklarda dolaşabilirken bu dönemde sokakların, insanların normal zamanlarda bile tehlikeli olması zaten üzerinde düşünmemiz gereken bir konu. Toplumda maalesef ciddi bir çürüme var. Sebebi eğitimsizlik sonucunda cahillik. Topluma ne verildi ki karşılığında bir şeyler beklensin. Sabah akşam siyaset. Eğitim konuşulmayalı çok oldu bu topraklarda. Türkiye Lgs, Yks ortalamaları rezalet. Sabah akşam bu çocuklar test çözüyor. Sonra çözdüğü test kitaplarını yakıyorlar. Sonuç bu. Çocukluğunu çalıyorsunuz yetmiyor gençliğini çalıyorsunuz. Bir ülke böyle mi geleceğe umutla bakacak? Söylemiş olduğunuz Twitterdaki kitabı çoğu kişi paylaşmadan ben de paylaşmıştım. Bir de başka bir kitabı paylaştım. Bir önceki iletilerimde mevcut. Önüne gelen kitap yazarsa olacağı bu. Ömründe belki hatırı sayılır bir kitap okumamış insanlar önüne yazar yazıyor. Yazarlık başka bir şey. Bu olmamalı. Her alanda bir çürümüşlük var maalesef. Şekil yaldızlı. Biraz kazısanız içi boş, çürümüş, ruh yok. Elinizde kalıyor. Bugün problem olan kişiler dün bizim ihmal ettiğimiz çocuklardı yarın problem olan kişiler ise bugün ihmal edeceğimiz kişiler olacak. Bu yıl 1.sınıf öğrencileri okuma yazma tam öğrenmeden 2.sınıfa geçmiş oldular. Hele bu yılın 1.sınıfları en mağdur kesim olacak. Kalemi tutmayı bilmeyen çocuklar uzaktan eğitim ile okuma yazmayı öğrene(me)yecekler. Ortaokula gelip okuma yazma yapamayan binlerce çocuk var. Ve bu çocuklar kimsenin gündeminde değil. Hele uzaktan eğitim ile özel çocukların öğretmeni olunamaz. Bir de öğretmenlere uzaktan eğitim ile özel eğitim sertifikaları veriliyor. Fecaat. Bu eğitimler okulda uygulamalı şekilde öğretmene verilmeli. Sonra sonuç ortada işte. 😔
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Hocam şu çağda devlet imkanı olmayan çocuklara imkan sağlamalı, bu çok kolay. Birkaç iş adamı ile bile çözülebilecek mesele. Hatta okul aile birliği bu konuda elini taşın altına koymalı. Çok taşrada öğretmenlik yapmıyorsanız zaten öğrencilerin çoğunun ya annesinde ya babasında telefon vardır. İnternette vardır. Olmayan öğrencilere de ailelerden üçer beşer kendim de içine katarak basit işlerini görecek telefonlar hediye ederdim. Muhtarı işin içine sokardım. Hiç kimse yardıma gelmiyorsa maaşımdan ayırıp taksitle o üç beş öğrenciye yardıma koşardım. Bu çocuklar sizin çocuklarınız. 4 yıl size emanet. Sadece velilerin değil Allah'ın(cc) emaneti. Kendi çocuklarımdan ayırmazdım. Size ütopik gelebilir belki yapardım bunu.
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Çok kötüye giderse zaten gidilmez hocam. Dediğim gibi öğrencinin imkanları teknolojik olarak sağlanır, halledilir. Çözüm noktasında dediğim gibi okul aile birlikleri, muhtar, belediye, veliler niçin var? Hiçbiri hayır demez bu konuda çocuklar için. Diyelim ki hayır dediler ülkeyi ayağa kaldırırım sosyal medyada kampanya başlatırım yardım için. Halkımız çocuklara bir şekilde yardım eder. Geri çevirmez. Bu arada keyfinden ulaşmayan öğretmen (!) de çıkar hocam. Ülkenin gerçekleri bunlar. Zorla istemeye istemeye bu mesleği yapan yok mu ki? Çoğu özverili ama özverili olmayan da vardır hocam. Her meslekte var bu. Bunu kabul edelim. Tek suçlu öğretmen değil öğretmeni sağlıksız koşullarda olmasını sağlayan her kim varsa suçludur. Zerresinden zirvesine kadar.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.