Gönderi

592 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
SİSSOYLU ÇAĞLARIN KAHRAMANI || YORUM
#masaldankitaplik Selamlar efendim! Rica ediyorum bildiğiniz, okuduğunuz ve sevdiğiniz tüm kitapları unutun. Çünkü bu seri hepsini unutturacak muhteşemlikte. Abarttığımı düşünüyorsunuz değil mi? O halde gelin beraber bir göz atalım. Öncelikle bu yorumu okuduktan sonra sizin kitap hakkındaki düşüncelerinizi olumlu bir yöne çevirip her birinize kitabı satın aldırmaya yönelik bir çaba içerisinde olacağımı belirteyim. Şimdi, kitabımız asıl sissoylu serisinin 3. yani sonuncu kitabı. Kapakları genel olarak birbirine çok benzediği için ayırt etmekte biraz zorlanabiliyor insan. Seriye henüz başlamamış insanlar konusunu okumasalar daha iyi olur sanırım. 2. kitabın bomba gibi bitişinin ardından bu kitap elimde olmadığı için ne yazık ki hemen başlayamamıştım. Ancak iyi ki de elimde değilmiş çünkü eminim üzerimde bu etkiyi bırakamazdı. Serileri art arda okuyunca bunalıyor, serinin hakkını veremiyorum. Bu yüzden de ara vermek her iki taraf için de daha iyi oluyor sanırım. Ben ikinci kitabı açıkçası ilk kitabı okuduğum gibi okuyamamıştım. Çünkü ilk kitapta daha çok aksiyon ve olay varken ikinci kitapta daha çok politika ve entrika dönüyordu. Bu yüzden 2. kitap serinin diğer kitaplarına göre daha sönüktü diyebilirim ama siz bakmayın sönük dediğime. 2. kitaba da 5/5 vermiştim çünkü. Kitabımızsa 2. kitabın sonundan 1 yıl sonrasını ele alıyor. Vin 2. kitabın sonunda Miraç Kuyusu ve tanrılar hakkında bazı yıkıcı gerçekleri öğrendikten sonra dünyanın sonunun geldiğine neredeyse emin oluyor. Çünkü artık karanlık enerji serbest kalmış ve dünya üzerindeki etkisi her geçen gün daha da artmakta. Biz de bu kitapta karakterlerimizin tanrılarla olan savaşını ve elbette ki Lord Hükümdarın ipuçlarını takip eder halde oluyoruz. Kitapta Lord Hükümdarın etkisinin halen sürüyor olması bence hem etkili hem de kitap için uzun vadede unutulmayacak karakterler oluşturmasında faydası olmuş bence. Bize kendini asla unutturmayan karakterlerden bir diğeri de elbette ki canım Kelsier’di. İnanın seride en çok sevdiğim karakterdi kendisi. Kelsier’i okumak, hırslarına ve kendisine olan inancına şahit olmak apayrı bir his bıraktı yüreğimde. Kitaptaki savaş sahneleri öyle betimleyici yazılmıştı ki her şeyi gözümün önünde canlandırabildim. Zaten ilk iki kitabın ardından evrene gayet uyum sağlamış, yaratıkları iyice tanımıştım. Bu yüzden de herhangi bir zorluk çekmedim. Seride en sevdiğim noktalardan birisi ise açıklamalar kısmında bulunan ilk kitabın özetinin bulunuyor oluşuydu. Son kitaba başlamadan önce 1. ve 2. kitapların özetini okuyup öyle başladım ve özetler sayesinde kitaba adapte olmakta hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ayrıca bir konudan bahsederken eskiye hatırlatma yapması çok hoşuma gidiyor. Bu arada kitapta yaratıklar hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olabiliyoruz. Yaratıkların kökenleri, diğer ırklardan farklılıkları ve nasıl bu hale geldikleri hakkındaki soru işaretleri tamamen cevabını bulmuş durumda. Kitaba kendimi öyle bir kaptırmışım ki bitene kadar asla başından kalkamadım. Ve tahmin edin ne oldu? Neredeyse 4 saat boyunca kitabı bitirmeye çalışıp en sonunda zafere ulaştığımda saat geceyarısı 2:54’tü ve kitabın sonundan dolayı heyecandan hem elim ayağım titriyordu hem de kalbim deli gibi atıyordu resmen. Hayır, ben hayatım boyunca hiç bu kadar muntazam bir seri okumadığımı söylemek istiyorum. Tek kelimeyle büyüleyiciydi. Kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar muhteşemdi yahu. Yazarın bambaşka bir hayal dünyası ve kalemi var gerçekten. Öyle ustaca yazılmış ki gerçekten hayran kalmamak elde değil. Nasıl diyorum, nasıl olabilir böyle bir şey? Yürek mi yedin sen gözünü seveyim? Zaten kitapta çıta mıta kalmadı, adam nirvanayı bile aşmış bize oradan el sallıyor. Kitabı okurken resmen gözüm dönmüşçesine çeviriyorum sayfaları. Kitap bitene kadar neredeyse 4 saat boyunca taş gibi çakıldım kaldım oturduğum yere. Bittiğindeyse şaşkınlığın zirvesinde, tüm duyguları aynı anda yaşamaya çalışan birisi gibiydim. Gülmekle ağlamak arasında gidip geldim uzunca bir süre. Sonra da uzunca bir müddet uyuyamayıp kitabın sonunu düşündüm. Efsane bir sondu be. Hani, daha iyisi olur muydu bilemiyorum, o kadar iyiydi yani. İnanın yorumunu yazarken bile deli gibi heyecanlanıyorum. Hani bazı kitaplar olur, sonu asla tahmin edemeyeceğiniz bir şey çıkar, ancak öğrendiğinizde de aşırı şaşıramazsınız, çünkü yazar asla ucundan da olsa ihtimal vermemiştir bu oluşturduğu evrende öyle bir şey olabileceğine. Sissoylu öyle değil işte. Sissoylu gerçekleri tüm çıplaklığıyla göz önüne seriyor sermesine ama asıl mesele görmekte. Sonunu tahmin etmek zaten neredeyse imkansız. Sürekli olarak bizi tersköşe yapan gerçeklerle karşılaşmaktan dolayı kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Tabi tahmin ettiğim ufak tefek şeyler oldu ama genelde olayın bütününü etkileyen olayın akışını değiştirecek veya merakımı azaltacak türden bilgiler değildi bunlar. Bu kitabın serinin en iyi kitabı olduğunu iddia edebilirim. Okuduktan sonra eminim sizler de bayılacaksınız. Yazar bu kitapta serinin başından beri merak uyandıran tüm gizemleri aydınlığa kavuşturmakla kalmamış aynı zamanda hem mantıklı hem de hayranlık uymadıracak bir çözüm sunmuştu bize. Yazarın bu kadar üretken olmasını ayakta alkışlıyorum. Serinin bitmiş olması beni çok çok üzdü çünkü anlatamayacağım kadar çok bağlanmıştım bu seriye. Elbette ki tek tesellim bu seriyle bağlantılı olmayan ancak aynı evrende geçen 3 Kitabın daha bulunuyor oluşu. En kısa zamanda onları da alıp okumak niyetim. Kitapta ne ararsanız var. Ciddi söylüyorum. Ancak son kitapta asıl dikkatimi çeken şey felsefe oldu. Din felsefesi. Bildiğiniz üzere Terris halkının dini Lord Hükümdar tarafından yok edilmişti. Sazed ise Din üzerine yoğunlaştığı için Terris dinini arıyor yıllarca. Kelsier’in her kitapta biraz daha yüceltildiği ve en sonunda herkes tarafından tanrı olarak anılışı çok gerçekçiydi. Gerçekçiden kastım insanların inanacağı bir sembol oluşturma konusundaki başarısını kastediyorum. Çünkü insanların bir kişiye tanrı diyebilmesi için bazı kriterler gerekiyor ve yazar bu kriterleri yavaş yavaş Kelsier karakterine yüklemiş. Hatta çetesindeki bazı insanlar bile Kelsier’in tanrı olduğuna inanıyor. Kelsier’in her kitapta biraz daha tanrılaşmasının evrelerini görebiliyoruz. Gerçekten çok çok başka bir seriydi. Upuzun bir kitap yorumunun ardından artık rahat bir nefes alabilirim. Umarım hedefime ulaşıp size bu seriyi aldıracak kadar merak içinizi merakla doldurmuşumdur. Tek ricam alıp okumanız. Şimdiden yorumumu okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. O halde ben kaçıyorum. Sağlıkla kalın efendim! Puanım:️ 5/5️
Sissoylu - Çağların Kahramanı
Sissoylu - Çağların Kahramanı
Brandon Sanderson
Brandon Sanderson
Sissoylu - Çağların Kahramanı
Sissoylu - Çağların KahramanıBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2016624 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.