Evet, Torino Atı'ndan bahsediyorum.🙂 Herakleitos'un Su ya afettiği önem, arkhe olmaktan ziyâde, kendinin onlarca yıl dağda yaşayıp otobur beslenmesi sonucunda vücudunun ödem şişkinliği denilebilir.😄 (İnsan vücudunun, beyninin su yüzdesi ve suya olan mecbûriyeti bağlamında da temel gördüğü şeydir su. Ama ilk neden değildir. Ve ruhla da özdeşleştirmiştir suyu.)
Zerdüşt'e gelince, doğru, kronolojik ve akademik olarak hangi yüzyılda yaşadığına dair herhangi bir asgari müşterek mevcut değil, dolayısıyla bilmiyorum hangisi hangisinden etkilenmiştir veya birbirlerinden haberdarlarmıydı vs.( Doğu-Batı uzaklık... Bunu bir araştırmak lâzım. )
Ama Nietzsche’nin kimden etkilendiğine dair
şöyle bir itirafı var ki, aynen yazmakta fayda görüyorum.
"Dionysos (Apollon-Dionysos karşıtlığı) olgusunun benden önce böyle feylosofca bir tutkuyla duyulması görülmemiştir: Trajik bilgelik eksiktir; bunun izlerini,
hem de Sokrates'ten iki yüzyıl önceki o büyük Yunan felsefesinde bile boşuna aradım. Bir tek Herakleitos üzerinde kuşkum vardı; zaten
onun yakınında kendimi ~her yerden daha sıcak, daha rahat~ duymuşumdur. Dünya her zaman hakîkâte mecbur olduğundan, Herakleitos'a da mecburdur." 🙃☄