Teşekkür ederim Semih. :) Gerek senin gerek Ömer'in inceleme yönünde isteğiniz biraz da inceleme yazmamı sağladı diyebilirim. Değerli buldugum insanların bu yönde bir isteklerinin varlığı insanı mutlu ediyor. Senin kitap hakkindaki incelemeni de merak ediyorum.
Evet, tartışa tartişa bitmez, nitekim ben de filozofun bu yöndeki fikirlerinin temelinde yatan etkene odaklandim daha çok. Tabi, sitede kitaptan en çok tepki çeken sözlerine deginmek istedim. Çünkü filozofu bu yönde bir düşünceye iten etmenleri hiç düşünmeden insanların tepki verdiklerini görüyorum. Evet, tepkilerini anlıyorum bilhassa kadinlarin. Lakin tepki verdikten önce veya sonra "ya bu filozof veya bu insan, bunu neden demiş" diye merak edilmesi de gerekmiyor mu. Bir diğer örnek de başlıca Aristo. Aristo kadar dünyayı çok uzun yüzyıllar etkilemiş bir insan var midir, böyle bir insanın kadınlar hakkında neden öyle düşündüğünü merak etmeden salt 2020'den bakarak tepki vermek, yargılamak ve hüküm vermek ne kadar mantıklıdir. Ben Atsiz'in fikirlerinin çoğuna katılmıyorum, belki de katıldığım bir fikri var mıdır onda da emin olamadim ama bu önemli değil şimdi. Ama onu okurken anlamak istedim. Ve anlamak istedim diye geçenlerde yine başka nedenlerden tartıştığim biriyle daha sert bir tartışma yaşadım. Atsiz'i anlamak Hitler'i anlamak olur, birinin eline fırsat geçmiş diğerinin geçmemis, bunlar normallestirilmemeli vesaire. İyi hoş da ben normallestirilsin demiyorum ki. Madem anlamaya çalışmak kabahat, o halde bu tarz insanlar tepki verdikleri bu isimleri anlamadan tepki veriyorlar sonucu çıkmaz. O halde de bir insanın birine anlamadan tepki vermesinin fanatizmden ne farkı var hatta bunun adı fanatizm olmaz mı. Benim zaten ideolojik kavramını kullanmamin nedeni budur. Yoksa ideolojinin kelime anlamını ben de biliyorum veya ne olduğunu. Ama ideoloji içinde hapsolmaktir benim ideolojik ile anlatmak istediğim şey. Aslında inceleme içinde yer verecektim, sonra vazgeçtim, yorumunda deginmene bir kat fazla memnun oldum Gecenki o eleştiriye. Ayrıca o eleştiriye verdiğim cevaba da henüz yanıt gelmedi. Umarım gelir. Cevabimda da demiştim: sitede aynı kitaba yapılan başka incelemelerde de yazar hakkında benim verdiğim bilgiler verilmiş ama NEDENSE o kişilerin yazınca kadınları travmatize ederek şiddet göstermek olmuyor da ben yazınca öyle oluyor. Bir insana kadına yönelik şiddet uyguluyor yaftasi vurulmasi bu kadar kolay ise ben sık sık yaşanılan şiddet, taciz veya tecavuz ihbarı olaylarının bir kısmında acaba kadının erkeğin bir tutumundan rahatsız olması nedeniyle ona istemli veya istemsiz iftira atmasinin etken olup olmadığı sorusu aklıma geliyor. (Okuyup rahatsız olan yorumu, buradan yürüyebilir linç için, ne de olsa anlamak lükstür) Ben anlıyorum kadınların öfkesini, tepkisini, yüzyıllarin birikimi var. Lakin öfke ile kalkan zararla oturur. Atatürk'ten örnek vereyim: Atatürk üzerinde de yaşadığı devlet ve toplumun yüzyıllardir geri kalmisliginin öfkesi vardı. Bu açıkça görülebilir adamın yazılarında falan. Haklı da. Ama Atatürk öfkesine mağlup olmadan mücadelesini verdi ve başarıya ulaştı. Yok anlık ofkelenmelerle hincini cikarmakla yetinseydi şimdi muhtemel ki Ortadoğu Ülkelerinden beter olacaktık.
Bak, beni biraz biliyorsundur en azından, yüz yüze denk gelmemiş olsak da. Geçen gün ırkçı yaftalamasinda da bulunuldu bana. Aynı zamanda at gözlüklü Kemalist yaftalamasi da. Neden? Çünkü bazı konularda farklı düşündüm birilerinden. İdeolojik hapsolunma budur. Yaftala geç, duyarlı hassas Humanist görünümü altında, nasilsa destekleyecek birileri çıkar. Aynı nedenlerle günlük birçok insan bilhassa Twitter'da linç yiyor. Bu açıdan benim yaşadığım önemsiz kalır.
Kusura bakma kafanı sisirdim. Evet, Schopenhauer hazzı iskalamis gibi onun gibi kendi hayatında çokça cinsel haz yasamisa benzeyen bir insanın bunu atlamasi da ilginç :)