Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

238 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dünya bir düştür!
Bugüne kadar birçok tarihi roman okudum. Kemal Tahir’den, Tarık Buğra, Orhan Pamuk, Reha Çamuroğlu, İskender Pala’ya kadar. Her bir yazarın romanlarından ayrı ayrı tat aldım. Her bir yazar olay ve hadiselerin geçtiği tarihleri, o tarihlerde şehirlerin yerleşim şekilleri, binaları, okulları, hastaneleri; toplumların ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel, dini hayatını; o toplumlarda yaşayan insanların günlük yaşamlarını, umutlarını, umutsuzluklarını, sevinçlerini, mutluluklarını, hüzünlerini, acılarını, ıstıraplarını kendilerine özgü muhteşem üsluplarıyla bizlere aktarıyor. Çoğu zaman tarih kitaplarının sayfalarında okuyamadığımız sıradan insanların, farklı meslek erbabının, ilim ve din adamlarının, devlet ricalinin, askerlerin, kralların, hükümdarların kimliklerini, kişiliklerini, huy ve mizaçlarını, karakterlerini, fiziksel özelliklerini bu yazarların eserlerinden okuyarak insanların “kendilerine” dokunabiliyorsunuz. • • • İhsan Oktay Anar’ın, “Puslu Kıtalar Atlası” ise bu tatların üzerine ayrı bir tat oldu benim için. Zira yazar, birçok tarihi romanın aksine romanın kahramanı Uzun İhsan Efendi’nin, “Dünya bir düştür” tezi üzerinden “gerçekle” “düş” arasında ince bir çizgide yürütüyor sizi. Romanda bu “düş”ün kahramanı ise Bünyamin’dir. Babası, Simyacı’daki koyun çobanı örneğinde olduğu gibi eline düşlerinde kaleme aldığı “Puslu Kıtalar Atlası”nı verir ve “Sana izin veriyorum, git. Git benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma” der. Bunun yanında atlası, “Daima yanında taşı ve atıldığın bu macerada yolunu kaybedecek olursan bu düş atlasının sayfalarını karıştırabilirsin. Fakat kendini sakın kaptırma. Adına Dünya dediğimiz kitabı oku” der. Babasının “düş”lerine “şahit” olmak üzere Bünyamin lağımcı ocağına yazılır ve kişisel menkıbesini gerçekleştirmek üzere maceraya atılır. • • • Tarihi, felsefi, fantastik özellikler taşıyan romanın rivayet ve masalları Bünyamin’in maceralarıyla sizi öyle bir kavrıyor ki anlatılan olay ve hadiselerin gerçek olup olmadığını sorgulamaya dahi zaman bulamıyorsunuz. Çünkü anlatılanlar sizi bir yandan “düş”ler dünyasında dolaştırırken, bir yandan hem güldürüyor hem eğlendiriyor. Anlatılan masallarla gülüp eğlenirken sizin derinlemesine düşünmenize, olay ve hadiselerin ruhuna nüfuz etmenize izin vermiyor. Hayalle gerçek, gerçekle kurgu arasında gidip geliyorsunuz. • • • Romandaki rivayet, hikâye ve masalları okurken kendinizi salıncakta sallanan bir çocuk gibi hissediyorsunuz. Kendinizi umarsız, kaygısız, dingin, korumasız bir şekilde bırakıyorsunuz yazarın kollarına, çocukların kendilerini boşluğa bıraktığı gibi. Okudukça içinizde bazen bir tuhaflık, bazen de bir coşkunluk hissediyorsunuz. Bu nedenle romanın her bir satırını okurken teyakkuzu elden bırakmamalısınız. “Gerçek”le “düş” arasındaki ince çizgide yürürken kitabın her bir rivayet, hikâye ve masalının büyüsüne kapılarak bir ilizyonun yaşamamak için sürekli okuduklarınızı sorgulamalısınız. • • • Bunun için Puslu Kıtalar Atlası’nın gerçek kahramanlarını bir sayfaya not ederek okuyabilirsiniz romanı. Dayı İhsan Efendi’den başlayarak, özellikle yeğen Uzun İhsan Efendi, oğlu Bünyamin’i, Alibaz’ı, Kubelik’i, Vardapet’i, casus Zülfiyar’ı, Büyük Efendi’yi, Hınzıryedi’yi… Bu şahsiyetlerin hikâyelerini, karakterlerini, huylarını, mizaçlarını, mesleklerini “düş”leriyle birlikte zihninizin bir köşesinde sürekli hazır ve nazır tutmak için bu iyi bir yol olabilir diye düşünüyorum. Özellikle kitabı okurken yavaş yavaş, anlatılan rivayet, masal, hikâye, olay hadiseleri zihninizde ve ruhunuzda duyumsaya duyumsaya, gerçekle kurgu arasında gel-git yapa yapa okuyun derim. • • • Ne diyeyim zihnim hala kitabın kahramanlarında, rivayetlerinde, masallarında, hikâyelerinde… Her bir satırını okurken kalbimde ve zihnimde beliren duygularımda; hüzünlerimde, gülmelerimde, hayretten hayrete düşmelerimde… Yazarının ince zekâsında, akıcı ve kavrayıcı dilinde, derin tarihi, felsefi ve sosyolojik bilgi birikiminde… Puslu Kıtalar Atlası bir kez değil, birçok kez okunmayı hak ediyor bence…
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,2bin okunma
··
651 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yüksel okurunun profil resmi
Yazarın sırasıyla Amat, Suskunlar ve Galîz Kahraman kitaplarını okudum. Müthiş kurguları var. Kitaplar bittiğinde "Nerde başladık nerde bitti" dedim hep. Diğer kitapları da aynı kıvamdadır muhtemelen
nalkan okurunun profil resmi
Yazarın iki kitabını okudum, aynen söylediğiniz gibi romanlarının kurguları müthiş. Aynı zamanda olayların geçtiği dönemin sosyolojisini, kültürünü, kentlerini, kahramanlarının psikolojilerini ve mesleklerini, konuşulan dilleri, dinleri de çok iyi aktarıyor.👍
Hale okurunun profil resmi
Bu yazarın kitaplarını çok merak ediyordum. Sizin incelemenizle şu an alışveriş sepetimde.👏🏼
nalkan okurunun profil resmi
Teşekkürler.🙏 İyi okumalar dilerim.👍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.